Dünya genelinde finans kuruluşları, geçtiğimiz iki yılda sanal paralar ile ilgili 134.500 şüpheli işlem rapor etti. Adli blockchain şirketi CipherTrace'e göre ise bu sayı, buzdağının yalnızca görünen yüzünü oluşturuyor.

Rapora göre Mali Suçları Engelleme Ağı (FinCEN), Mayıs 2019'da Dönüştürülebilir Sanal Paraları (CVC) İçeren Yasa Dışı Faaliyetler Üzerine Tavsiye raporunu yayınladığından beri şüpheli işlem bildirimlerinde büyük bir artış gördü.

CipherTrace, buna rağmen çoğu finans kuruluşunun kripto parayla ilişkili hesap ve işlemleri tespit etmek için yalnızca kripto para borsalarının ve sanal varlık hizmet sağlayıcılarının (VASP) isim listesini kullanan yetersiz sistemler geliştirdiğini ileri sürdü.

Bu strateji birçok yanlış pozitif sonucun ortaya çıkmasına ve bu sistemler tarafından tespit edilemeyen önemli sayıda ve yüklü miktarda para akışının gözden kaçmasına neden oluyor:

İsim tabanlı klasik sistemler, kripto borsalarının yüzde 70 veya daha fazlasını, gerçek işlem hacminin ise yüzde 90'ına kadarını gözden kaçırıyor.

Raporda çok az finans kuruluşunun ilk 100 arasında yer alanlar harici kripto borsaları denetlediği belirtiliyor. Birçok kripto borsa, marka isimlerinden farklı bir isim altında faaliyet gösteriyor, ki bu da isim eşleştirme sistemlerini kullanmanın kripto işlemleri tespit etmede yetersiz kalacağını ortaya koyuyor.

CipherTrace, bankaların şüpheli faaliyetleri tespit etmek için işler arası kripto borsalar ve müşteri kaydına sahip küçük VASP'ler ile ilişkili hesapları takip eden bir izleme sistemi kullanmalarını tavsiye ediyor.