Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından dünya genelinde kripto para vergilendirme rejimleri ile ilgili yapılan bir çalışmada küresel kripto vergi hukukunun bir hayli istikrarsız olduğu tespit edildi.

Kaynak: OECD raporu.

Kripto varlıkların tanımlanma şekli, hükümetlere göre geniş ölçüde değişiyor. Kripto para birimleri en yaygın şekilde “finansal araç veya varlık" olarak tanımlanırken, bunu “ticari mal veya sanal ticari mal” tanımları takip ediyor. ABD'de bu varlık sınıfı, vergi açısından genellikle tanımsız olarak değerlendiriliyor.

Kaynak: OECD raporu.

Aynı istikrarsızlık, üretilmiş kripto varlıklar için ilk vergilendirme işlemi zamanı gelindiğinde gözlendi. Bu konudaki en yaygın yaklaşım coin'lerden üretimlerinde vergi almak, fakat bunun yerine bazı ülkeler üretilmiş coin'lerin ilk satışını vergilendirmeyi tercih ediyor.

Rapor ayrıca kripto varlıkların fıtri volatilitesinin ek zorluklara yol açtığını belirtti:

“Yüksek volatilite seviyesi, toplam sermayenin ve sermaye kazançlarının hesaplanması için çok önemli. Dolayısıyla gelir vergileri altında vergi sonuçlarını belirlemede de önemli, buna rağmen değer vermeyi karmaşıklaştırıyor.”

Rapor, politika üreticilerinin, çeşitli kripto para birimlerinin çevresel etkilerini de dikkate almaları gerektiğini öne sürüyor:

"Madencilik ve hisse ispatı konsensüs mekanizması ile ilişkili elektrik ücretlerinin vergi işlemi, daha az elektrik kullanımına ihtiyaç duyduğu için özellikle kirlilik masrafları ücretlere yansımazsa çevre sonuçlarını etkileyebilir."

Doküman, dünya genelindeki politika üreticilerini kripto varlıkların vergilendirmesine daha büyük açıklık getirmeye teşvik etti. Doküman, var olan taslağın kullanıldığı durumlarda bile “vergi mükelleflerine açıklık ve kesinliği geliştirmek için" kriptoya özgü yönetmelikler önerdi. Ayrıca vergilendirme kurallarının ve küçük ticaretler veya işlemler için muafiyetlerin basitleştirilmesini önerdi.