BiLira ile yaptığımız ilk röportajın üzerinden sadece dört ay geçti. Ancak pandemi döneminin evlere mahkum ettiği yaz mevsimi BiLira için oldukça verimli geçti. Global borsalarda yapılan listelemelerin yanı sıra, BiLira özellikle son dönemin büyük trendi haline gelen merkeziyetsiz finansa da DeFi protokolü Balancer üzerinden göz kırptı. 

Sadece Türkiye'de değil, dünyada da lira endeksli stablecoin olarak tanınırlık kazanan BiLira, dolaşımdaki sayısı 40 milyona yaklaşan Türk lirasına endeksli stablecoin TRYB ile yeni nesil finansın kilometre taşlarını dizmeyi amaçlıyor. 

FTX, BTSE ve VirgoX'in ardından Bittrex üzerinde de listelenen BiLira tarafındaki son gelişmeleri, şirket COO'su Vidal Arditi'ye sorduk:

 

Hem yerel hem global borsalarda varlık gösteriyorsunuz. Hacim açısından bakıldığında, yerelde mi yoksa global borsalarda mı daha fazla TRYB işlemi gerçekleşiyor?

Global ve yerel borsaların en büyük farkı derinlik. Kullanıcılarımız derinliği yüksek olan borsaları tercih ediyorlar, dolayısıyla global borsalara daha çok talep var diyebiliriz. Aynı zamanda lokal borsaların Türk kripto yatırımcısı için bir giriş ve çıkış kapısı olduğu, global borsaların ise farklı kripto para türlerine yatırım için bir araç olduğu söylenebilir.

Ancak, hem yerel hem de global borsalarda yer almak, BiLira ekosistemini oluşturmak için çıktığımız bu yolda en önemli araçlardan biri. Tether (USDT) kullanıcıları nasıl USDT’yi nakde çevirmek ya da bozdurmak için Tether firmasına ihtiyaç duymuyorsa, bizim de varmak istediğimiz nokta bu. Bunu sağlamak adına düzenli olarak hem global hem de yerel borsalarla görüşmeler gerçekleştiriyoruz. 

Şu anda en yüksek hacme sahip borsamız FTX. Bu tabloda, FTX’in piyasa yapıcı emirlerini sıfırlamasının ve BiLira’yı alırken herhangi bir ücret ödemeden FTX hesabına aktarabilmenin büyük etkisi olduğunu düşünüyoruz. FTX’te listelendiğimizden beri, yaklaşık 100 milyon TRYB’lik transfer gerçekleşti. Geçtiğimiz haftalarda Avrupa’nın en büyük borsalarından Bittrex’te TRYB listelenmesinin de kullanıcılarımız tarafından benimseneceğini öngörüyoruz. 2017’den önce Türk insanının kullandığı en çok borsalardan biriydi, şimdilerde de popülaritesini giderek artırıyor.

 

Kripto para dünyasında, özellikle Ethereum üzerinde çok sayıda scam proje gündeme geliyor. Kullanıcı tarafında bu nedenle olumsuz bir algı oluştuğunu düşünüyor musunuz?

Daha önce de dediğimiz gibi, biz borsalarla partnerlik ya da merkeziyetsiz finans protokollerinde yer almak konusunda ince eleyip sık dokuyoruz ve geçmişinde herhangi bir şüpheli olay yaşamış yada güven vermeyen bir proje, borsa, ürün ile çalışmıyoruz. Bizim ilk önceliğimiz, kullanıcılarımızın kendisini ve fonlarını güvende hissetmesi. Her zaman, bu güveni sağlayacak, platformlarda yer alarak kullanıcılarımızın en ufak bir kayıp yaşamasını önlemeye çalışıyoruz.

Ethereum üzerinde çok sayıda proje bulunuyor. Bunları aslında hisse senetlerine benzetmemiz mümkün. Hisse senetleri, bir şirketin halka yaptığı arz sonucunda, yatırımcılara şirkete ortak olma fırsatını sunmak ve olası kar paylarından faydalanmak için oluşturulan bir varlıktır. Halka arz yapabilmek için regülatörlerin şart koştuğu bazı gereklilikleri sağlamak gerekmektedir. Çoğu ülkede kripto para yaratma konusunda herhangi bir regülasyon olmadığı için, isteyen herkes herhangi bir koşul sağlamadan scam kripto para yaratabiliyor. Bu sadece kripto para yaratırken değil, merkeziyetsiz finans uygulamaları için de geçerli. “Rug-pull” kavramını son zamanlarda oldukça fazla duymaya başladık. DeFi protokolüne gelen fonların, adminler tarafından kendi hesaplarına çekilmesi olarak belirtmek mümkün “Rug-pull” kavramını.

Biz bu konunun önüne geçebilmek için, güvenilir ve kendini ispatlamış DeFi projelerini içeren bir sayfa oluşturduk. Bu sayfa sayesinde Türk yatırımcılar, kendini ispatlamış DeFi projelerinde finansal işlemlerini gerçekleştirebilecek ve bu işlemleri yaparken TRYB de kullanarak kripto fonlarını değerlendirebilecekler. 

 

BiLira için gelecek planlarınız nelerdir? Yeni iş birlikleri veya yeni özellikler planlıyor musunuz?

Biz yola, Türk insanına özgür finansı ve açık interneti tanıştırmak için çıktık ve bunu gerçekleştirmenin en önemli yollarından biri BiLira ekosistemini oluşturmak. Bunu oluşturmanın yolunu anlatmak için, BiLira’nın kullanım alanlarından bahsetmek gerekiyor. 

Şu anda, BiLira’nın dört farklı kullanım alanı var ama biz bu sayıyı daha da artırmak istiyoruz. Bu kullanım alanlarını şu şekilde özetleyebiliriz: Global borsalara bir rampa, merkeziyetsiz finansa açılan bir kapı, uluslararası transferler için bir araç ve şeffaf burs altyapısı sağlayıcısı. Bu kullanım alanlarını açarken gelecek planlarımızdan da bahsedebiliriz.

Şu anda, Türk kullanıcılarının TL ile masrafsız bir şekilde dört farklı global borsaya açılmasını sağlıyoruz. Anlaşma yaptığımız her borsada öncelikle güvenlik ve şeffaflık konusuna önem veriyoruz. Hiçbir kullanıcımızın mağdur olmasını ve para kaybı yaşamasını istemiyoruz. Neredeyse her hafta farklı bir borsayla listelenme konusunda toplantı yapıyoruz, ancak bu konuda ince eleyip sık dokuduğumuz için bazı global borsaları reddediyoruz. Yerel borsalardan da güvenilir olanlarla görüşmelerimiz devam ediyor, yakın zamanda yeni listelenmeler açıklayacağız.

Kyber Network, Uniswap ve Balancer olmak üzere üç farklı merkeziyetsiz finans protokolünde bulunuyoruz. Biz ekip olarak, her zaman DeFi vizyonunu benimsemiş ve ana hedeflerimizden biri olan Türk insanının parasını kendisinin kontrol ettiği, herhangi bir aracıya ihtiyaç duymadan finansal sisteme katılabileceğini göstermek istiyoruz. Bu yüzden farklı DeFi protokollerinde yer almak ve TRYB ile yapılacak finansal işlemleri artırmak istiyoruz. Şu anda Balancer üzerinde olan pasif gelir fırsatı gibi, Türk insanına farklı finansal fırsatlar oluşturmayı amaçlıyoruz.

Diğer iki kullanım alanımıza gelecek olursak, birisi uluslararası transferler, diğeri ise bağış konusu. Her ikisini de hem Türk insanının finansal katılımını artıracak hem de ihtiyacı olanların şeffaf bir şekilde yardım almasını sağlayacak kullanım alanları olarak söyleyebiliriz. Son zamanlarda sıklıkla görüştüğümüz e-ticaret firmaları ise bir sonraki kullanım alanımıza geçmemiz konusunda ekosistemi oluşturacaklardır.

 

Türkiye'de kripto para piyasalarına devletin ve son kullanıcının yaklaşımı dünden bugüne nasıl değişti?

Türkiye’nin kripto para piyasalarına bakış açısı hem devlet hem son kullanıcı bakımından her sene daha pozitifleşiyor. 11. Kalkınma Planı’nda bahsedilen ICO ve merkez bankası dijital parası fikirleri bu olumlu yaklaşımın en önemli başlangıç noktasıyken, geçtiğimiz haftalarda TCMB’nin merkez bankası dijital parası Ar&Ge ekibine 10 adet uzman yardımcısı alacağını duyurması, somut adımların atılmaya başlandığını gözler önüne seriyor.

İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey, geçen haftalarda yaptığı açıklamada, stabil kripto paraların merkez bankası dijital paraları ile uyumlu bir şekilde hayatlarına devam edebileceklerini açıklamıştı. Biz de regülatörler ve finansal kuruluşlarla yaptığımız görüşmeler sonucunda, Türkiye Devleti’nin de olaya bu şekilde baktığını ve kripto paralara karşı geçmişe göre daha sıcak olduğunu düşünüyoruz.

Son kullanıcı tarafında ise, gelişmelerin olduğu yadsınamaz bir gerçek. Eskiden sadece kripto paralar için alım-satım konuşulurken artık merkeziyetsiz finans uygulamalarının yükselişiyle beraber, finansal bir bilincin oluşmaya başladığını ve karmaşık olan DeFi uygulamalarını kullanmak için Türk kripto para yatırımcılarının yeni bilgiler edinmesini fark ettiği bir dönemdeyiz. Bu aydınlanma sayesinde daha bilinçli kripto para yatırımcılarının oluştuğunu ve gerçekten kriptonun kullanılmaya başlandığı bir döneme girdiğimizi hissediyoruz.  İnsanlar artık kriptoyu spekülatif bir araç yerine alternatif bir yatırım aracı olarak benimsemeye daha yakın diyebilmek mümkün. 

 

Kriptoyu yaygınlaştırma konusunda yaptığınız çalışmaları paylaşabilir misiniz?

Bu konuda BiLira ekibi olarak oldukça fazla çalışma gerçekleştiriyoruz. Neredeyse 1 yıl boyunca, tamamen gönüllü bir şekilde Kripto Küratör isimli haftalık haber bültenini, okuyucularımıza kripto finans bilinci kazandırmak ve blokzinciri ile ilgili gelişmelerden haberdar etmek için hazırlıyoruz. Özellikle geleneksel finans yatırımcılarının bu içeriklerden çok fazla yararlandığını söylemek mümkün.

Bunun yanı sıra, Youtube kanalımız üzerinde merkeziyetsiz finans uygulamalarını tanıttığımız ve nasıl kullanılabileceğini anlattığımız videolar hazırlayarak Türk insanını DeFi protokolleriyle tanıştırmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda, iki haftada bir düzenlediğimiz “Geleneksel AMA” etkinliğimiz ile yerel ve global kripto uzmanlarını konuk olarak aldığımız ve izleyicilerin sorularını yönlendirdiğimiz bir canlı yayın da gerçekleştiriyoruz. 

Son olarak ise, geçtiğimiz aylarda resmi olarak kurulan Türkiye’nin Blokzincir Merkezi olmayı hedefleyen Luna Derneği’ni hayata geçirdik. Ülkemizin yeni bir teknolojik gelişmeyi, geçmişte olduğu gibi kaçırmasına tahammülümüz yok. Bu sebeple kolları sıvayarak Luna Derneği’ni kurmak ve gelişmekte olan bu devrimsel teknolojiyi herkesle paylaşmak istiyoruz. Blokzinciri teknolojisinin yaygınlaştırılması, toplumun her kesimine yayılması ve devlet kurumları da dahil olmak üzere tüm sektörlerde bu teknolojinin kullanılması yönünde bilimsel, sosyal çalışmalar yapılmasını desteklemek ana amaçlarımızdan biri. 

 

2020 yılına ilişkin, Bitcoin ve stablecoin’ler başta olmak üzere kripto para piyasalarına yönelik değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?

2020 yılı, dünya ve insanlık tarihine geçecek bir yıl olarak sayfalarda yer alacak. Felaket üstüne felaket yaşandığı, dünya piyasalarında çok büyük çöküşler yaşandığı ve sonrasında helikopter paralarının piyasaya sürülerek kısa dönemli de olsa rahatlama sağlandığı bir dönemdi. 

Stabil kripto paraları inceleyecek olursak, Corona sebebiyle dünya daha çok dijitalleşmeye başladı ve bu dijitalleşmenin devam edeceğini öngörmek çok da zor değil. Aynı zamanda merkeziyetsiz finans uygulamalarının yükselmesiyle, insanların bu konuda ilgisinin oluşması dolayısıyla stabil kripto paraların kullanıldığı DeFi protokolleri gün geçtikçe arttı. Bu kullanım artışını biz BiLira olarak hem TRYB hacminin artmasıyla hem de kullanıcı sayımızın artmasıyla şahit olduk.

Kripto para kısmına gelecek olursak, bir kesim insan geleneksel finans ile kripto piyasasının aynı şekilde hareket etmediğini ve olası bir finansal çöküşte kripto paraların ayakta kalacağına inanmaktaydı. Ancak Corona dönemi bize gösterdi ki, mart ayında küresel piyasalar tarihin en büyük düşüşlerinden birini yaşarken kripto para piyasasında da aynı şeyi yaşadık. Dolayısıyla, en azından bir süreliğine, finansal çöküş yaşandığında kripto para piyasasının düşmeyeceğine inanan kesim ortadan kalktı diyebiliriz. Zaten geçmiş verileri incelediğimizde, altın ve Bitcoin, S&P ve Bitcoin, hatta petrol ve Bitcoin fiyatlarının korelasyonunu görebilsek de, bu varlıkların zaman zaman aynı yöne hareket ettiğini görüyorduk.

Son olarak 2020 yılının dünya açısından kötü bir yıl olduğunu, öte taraftan kripto dünyası için DeFi ve stabil kripto paraların yılı olduğunu söyleyebiliriz.