Hem geleneksel finans hem de kripto finans alanında borç verme ve kredi çekme, taraflardan birinin sunduğu sabit gelir akışı karşılığında diğerine itibari (fiat) veya dijital para sunulmasıdır. 

Uzun yıllardır varlığını sürdüren "borç verme ve borçlanma" kavramları, bugün dünya genelinde ağırlıklı olarak kullanılan "fraksiyonel bankacılık" yapısının temellerindendir.

Fikir son derece basittir: Borç verenler borçlulara belli bir faiz karşılığında fon sağlar. Geleneksel yapılarda bu tür anlaşmalar, banka gibi finans kurumu veya eşler arası (peer to peer, P2P) borç veren bağımsız yapı tarafından kolaylaştırılır.

Kripto para birimleri açısından değerlendirildiğinde BlockFi ve Celsius gibi merkezi yapıların dışında Aave ve Maker gibi merkeziyetsiz finans protokolleri kullanılabilir.

İlginizi çekebilir: Marj ticareti nedir, nasıl yapılır?

Merkezi finans (Centralized Finance, CeFi) platformları, merkeziyetsiz alternatiflere kıyasla daha geleneksel banka gibi çalışır. Yatırılan varlıkların sorumluluğunu üstlenen protokol, talepte bulunan üçüncü şahıslara kredi sunar. Kağıt üzerinde oldukça iyi görünen ve çalışan bu merkezi sistem hırsızlık, bilgisayar korsanlığı ve içeriden yapılan saldırılar gibi sorunlar içerebilir.

Öte yandan merkeziyetsiz finans (DeFi) protokolleri, kullanıcıların tamamen merkeziyetsiz biçimde borç veren veya alan taraf olmalarına izin verir. Böylece kullanıcılar, fonları üzerinde tam kontrole sahip olurlar. Bu sistem, Ethereum gibi açık blockchain ağları üzerinde çalışan akıllı sözleşmelerin (smart contract) kullanılmasıyla mümkün hale gelir. CeFi'nin aksine DeFi platformları, kişisel verileri merkezi bir otoriteye devretmek zorunda kalmadan, herkes tarafından ve her yerde kullanılabilir.

DeFi platformlarında kredi verme ve alma nasıl çalışır?

Kullanıcı, faiz geliri karşılığında borç vermek istediği tokenleri akıllı sözleşme üzerinden "para piyasasına" gönderir ve gönderdiği tutar oranında platformun yerel tokeninden alır.

Aave ve Maker gibi DeFi protokolleri üzerinden "borç veren" kişi olmak isteyen kullanıcılar, tokenlerini "para piyasası" olarak adlandırılan havuza gönderir. Bu işlem, kullanıcının varlıkları için otomatik bir aracı görevi gören akıllı sözleşme üzerinden gerçekleşir. Ardından yatırılan fonlar, kredi çekmek isteyen diğer kullanıcılar tarafından erişilebilir hale gelir.

İlginizi çekebilir: Escrow Hesap Nedir? Escrow Güvenilir mi?

Akıllı sözleşme, sisteme fon sunan kullanıcıya otomatik olarak faiz tokenleri dağıtır. Basılan tokenler platformdan platforma değişir. Örneğin Aave platformunda faiz tokenleri aToken olarak adlandırılırken, Maker'da bunlara Dai ismi verilir.

Yerel tokenler aracılığıyla verilen kredilerin neredeyse tamamı "aşırı teminatlandırılmış" biçimde sunulur. Yani, borç almak isteyen kullanıcılar, talep ettiği krediden daha değerli olacak biçimde garanti sağlamak durumundadırlar.

Kağıt üzerinde bu biraz saçma görünebilir, zira kişi borç almak yerine teminat olarak yatırdığı varlıkları satma imkanına da sahiptir. Ancak DeFi üzerinden borçlanmasının mantıklı birkaç sebebi mevcut:

  • Kullanıcılar, tahmin etmedikleri ek masrafları karşılamak için krediye ihtiyaç duyabilir ve bu esnada ellerindeki varlıkları, gelecekte değerleneceğini düşünerek satmak istemiyor olabilirler.
  • DeFi protokolleri aracılığıyla ödünç para alarak, birikimlerinin vergilerini ödemekten kaçınıyor ya da öteliyor olabilirler.
  • Yatırımcılar, bu tür platformlar aracılığıyla ödünç aldıkları fonları farklı alım satım pozisyonlarındaki kaldıraç miktarlarını artırmak için de kullanabilirler.

DeFi piyasasında ne kadar kredi çekilebilir?

Kredi limiti iki ana faktörle belirlenir:

  1. Platformun yeterli likiditesi var mı?
  2. Kişinin sağladığı varlıkların "teminat faktörü" ne kadar?

Öncelikle kişinin ne kadar kredi çekebileceği, piyasadan ödünç alınabilecek fon havuzunun büyüklüğüne bağlıdır.

Daha sonra ise "teminat faktörü" devreye girer. Bu veri, havuza sunulan teminatın çeşidine göre alınabilecek toplam fon miktarını ifade eder. Örneğin, DeFi kredi platformu Compound (COMP) üzerinde DAI ve Ether (ETH) varlıkları yüzde 75 teminat faktörüne sahiptir. Yani, kullanıcılar piyasaya sundukları DAI veya ETH değerinin yüzde 75'ine kadar kredi çekebilir.

DeFi platformlarında kredi çekme limiti şu formüle göre belirlenir:

Yani borç almak isteyenler, teminat olarak sundukları varlığın teminat faktörü oranında potansiyele sahiptirler. Çekilecek kredi tutarı; teminat varlığı ile teminat faktörünün çarpımından büyük olamaz.

DeFi faiz gelirleri nasıl dağıtılır?

DeFi platformu üzerinden kredi vermek isteyen kullanıcılar, ilgili kripto parayı ve akıllı sözleşme alternatifini seçer, ardından faiz tutarı doğrudan kullanıcının dijital cüzdanına aktarılır.

Borç veren ve alanlara uygulanan faiz, piyasada bulunan tokenlerin oranına göre belirlenir. Bu oran, yıllık gelir yüzdesi anlamına gelen "APY" kısaltmasıyla gösterilir.

Ek okuma: DeFi likidite havuzu nedir? Artıları ve eksileri nelerdir?

Faiz olarak ödenen APY oranları, blockchain ağında üretilen her blokta yeniden hesaplanır. DeFi protokolü üzerinde borç verme ve alma talebine bağlı olarak faizler anbean değişir. Aave gibi bazı protokoller, kullanıcılarına sabit "APY" karşılığında ve ön teminat gerektirmeyen flaş kredi çözümleri sunar.

DeFi kredileri güvenli mi?

DeFi protokollerinin yapısı gereği, çeşitli sebeplerle akıllı sözleşmelerin bozulması ve borçlanan kişiye uygulanan "APY" oranının kısa süre içinde astronomik biçimde artması gibi çeşitli riskler mevcuttur.

Merkezi finans seçenekleriyle karşılaştırıldığında, DeFi kredileri doğrudan tehlike içermez. Ancak, her platformda olduğu gibi, DeFi alanında da risk daima vardır. Akıllı sözleşmelerde önceden öngörülemeyen ve belli bir zaman sonra ortaya çıkan riskler mevcut olabilir.

2020 yılında büyük sükse yapan "yield farming" platformlarında, kimi kripto para birimlerinin borçlanma faiz oranları yüzde 40 ve üzerine çıkmıştı. Bu durum, faiz oranlarını düzenli biçimde kontrol etmeyen kullanıcıların beklediklerinden daha fazlasını ödemelerine neden oldu.

Ek okuma: Yield Farming Nedir? DeFi ile Para Kazanmak

Genel olarak, DeFi platformları üzerinden kredi alma ve verme süreci karmaşık olmasa da, her protokolün kendine has işleyiş tarzı vardır. Destekledikleri cüzdanlar ve uygulanan ücretler farklı olabilir.

Bu tip işlemlerde, hata sonucu kaybedilen fonları kurtarmanın bir yolu olmadığı için, kullanıcıların son derece dikkatli olması, doğru cüzdan adres bilgilerini kullandıklarından emin olmaları gerekir.

Bu yazılar da ilginizi çekebilir:

SORUMLULUK REDDİ: Burada yer alan ifadeler yatırım tavsiyesi değildir. Piyasaları iyice araştırmadan, farklı çevrelerden yorum almadan kesinlikle işlem yapmayın. Güvendiğiniz yatırımcıların yorumlarını okuyun, fikirlerine danışın. Her yatırım işleminin risk içerdiğini unutmayın. Herhangi bir işlem yaparken kendi kararınızı kendiniz verin. Cointelegraph, yatırım ürün ya da hizmetlerinden doğan veya doğduğu iddia edilen hiçbir zarar veya kayıptan dolaylı ya da doğrudan sorumlu kabul edilemez.