Yazılım uzmanı ve girişimci Fatih Bildirici, Türkiye'nin blockchain alanında yaptığı çalışmaların profilini çıkardı.

Başlangıç Noktası platformu için kaleme aldığı 4 Kasım tarihli yazıda Türkiye'de blockchain alanında yapılan kamu ve özel sektör faaliyetlerini değerlendiren Bildirici, kripto para sahipliğinde istatistiklere göre dünyanın zirvesinde konumlanan Türkiye’nin, Blockchain adaptasyon endekslerinde ilk 30’un dışında yer aldığını öne sürdü.

Hayatımıza dolaylı katkıları bulunan blockchain’in devrimsel bir teknoloji olduğunu belirten Bildirici, Türk ekonomisinin yapısı nedeniyle kripto para birimlerine ilginin çok yüksek seyrettiğinin altını çizdi.

Bildirici şu ifadeleri kullandı:

“Dünyadaki blockchain uygulamaları ve teknolojilerinin yoğunlaştığı bölgelere baktığımızda birkaç ülkenin öne çıktığını görüyoruz. Bir dijital dönüşüm başarısı olan Estonya, blockchain adası olarak adlandırılan Malta, Singapur ve pazardaki uygulamaları domine eden Çin gibi ülkeler öne çıkıyor.”

Türkiye’de blockchain’den çok kripto paraya ilgi var

Kripto para birimlerine Türkiye’de çok yoğun ilgi olduğunu belirten Fatih Bildirici, yüksek ilgiye rağmen Türkiye’nin bu alanda istenilen yerde bulunmadığını savundu. Nedenlerini ise şu şekilde sıraladı:

“Sebeplerden ilki regülasyonların yetersizliği ve düzensizliği. İçinde bulunduğumuz yıl içinde açıklanan eylem planında Sanayi ve Teknoloji bakanlığı bu konuda 2023 Sanayi ve Teknoloji Hamlesi belgesiyle hem regülasyonlara yön ve hız verileceğini hem de önemli adımlar atılacağını ifade ediyor. Ayrıca Ulusal Blockchain Altyapısı adlı bölümde bu alanda özellikle açık kaynak uygulamalara da destek verileceği ifade ediliyor. Fakat şu aşamada regülasyonların lider ülkelere nazaran yetersiz olduğunu görüyoruz. Ayrıca TÜBİTAK tarafından kurulan Blockchain Araştırma Laboratuvarı da bu alanda kamu ve akademinin ülkemizdeki önemli destek mekanizmalarından biri olarak konumlanmıştır.”

Blockchain alanında master ve doktora programları önemli

Özel sektörün ve sivil toplumun faydalı ama yetersiz olduğunu ifade eden Bildirici, bu katkıların sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini söyledi. Türkiye’de önemli blockchain girişimleri olarak Colendi, Blok-Z, Belgem.io ve Proofstack gibi örnekleri sıraladı.

Bildirici ayrıca, sektörün lideri konumundaki ülkelerin blockchain konusu üzerine üniversitelerde master ve doktora programlarını hayata geçirdiklerini hatırlattı. Malta’da açılan DLT master programını işaret eden Bildirici, ayrıca Oxford, Berkeley, Princeton ve Duke gibi üniversitelerde blockchain ile alakalı programların bulunduğunu iletti. 

“Libra tam Türkiye’ye göre”

Türkiye’nin blockchain profilini çıkaran yazılım uzmanı ve girişimci olan Fatih Bildirici, Facebook tarafından lanse edilen Libra’nın, tam olarak Türkiye gibi ekonomik olarak istikrarın zayıf olduğu ve dalgalanmanın yüksek olduğu para birimlerine sahip olan ülkeleri hedeflediğini söyledi.

Kripto paralar dışındaki blockchain adaptasyonu ve uygulamaların Türkiye’deki gerçek potansiyelin çok uzağında olduğunu vurgulayan Bildirici şunları söyledi:

“Genç nüfus, sorunlar yaşansa da bazı okullarda verilen iyi eğitim, güçlenme hedefindeki girişimcilik altyapısı, yerleşik sermayenin de dahil olmaya başladığı yatırım dünyası ile ülkemiz blockchain uygulamalarında çok iyi yerlerde olabilir. Bugün gördüğümüz tabloda Türkiye blockchain’e adapte ülkeler dediğimiz 20 kadar ülkenin gerisinde. Dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi olduğumuzu göz önüne alırsak bu seviyenin altını başarısızlık olarak görebiliriz. Fakat iyi işler yapılmaya başlandığını ve yapılma niyetinin de olduğunu görmek gerekir.”

Özistek: “Türkiye, blockchain teknolojisini yolun başında yakaladı”

Türkiye ile blockchain teknolojisi arasındaki ilişkiyi masaya yatıran bir başka isim ise, TÜBİTAK BİLGEM’in düzenlediği 2. Ulusal Blokzincir Çalıştayı'nda konuşma yapan Barış Özistek oldu. Özistek, Türkiye’nin blockchain teknolojisini yolun başında yakaladığını belirtti. 

Blockchain teknolojisi üzerinde yapılan geliştirmeleri “toprak yola” benzeten Özistek:

“Bunun üzerine asfalt yol yapılacak, daha sonra otobanlar inşa edilecek. Nasıl ki 1990'lı yıllarda insanların internetin bugün geleceği noktayı hayal etmesi imkansızsa, blockchain'in de gelecekte neler ortaya çıkaracağını hayal edemiyoruz.”

Türkiye’de yerli ve milli stablecoin için yasal zemin var mı?

Kısa vadede kazanç sağlamak için kripto para birimlerinin volatilitesinden yararlanan kullanıcılar kadar, değeri sabit stablecoin’lerle işlem yapmak isteyen kullanıcılar da bulunuyor. Stablecoin’lere ait düzenlemeler ise merak konusu. Bu çalışan bilişim hukuku avukatlarına göre kripto para veya stablecoin'ler Türkiye'de henüz yasal bir mevzuata tabi değiller.

Cointelegraph'a açıklamada bulunan bilişim ve fikri mülkiyet hukuku uzmanı Av. Elif Petek Özlü, stablecoin'lerin hem kripto paraya hem blockchain teknolojisine karşı oluşan önyargıyı kırmak için tasarlandığını ifade etti. 

Özlü, diğer kripto paralar gibi stablecoin için de ilk hukuki değerlendirmenin iki açıdan yapıldığını belirtiyor:

“Kimi kripto paralar pekala birer sermaye piyasası aracı kapsamına girebilecek iken, kimileri yalnızca bir taşınabilir eşya niteliği taşıyabilir. Bu nedenle her kripto paranın ayrı bir değerlendirmeye tabi tutulması gerekiyor.”