Bitcoin (BTC) fiyatının uzun vadede altını geride bırakacağı ve BTC sahiplerinin, ons başına 4.000 doların üzerindeki meteorik yükselişi sırasında altına yönelmek için coin'lerini satmaması gerektiği, Bitcoin savunucusu, eğitmen ve piyasa analisti Matthew Kratter’a göre belirtiliyor.
Kratter, BTC’nin kıtlık, taşınabilirlik, doğrulanabilirlik, bölünebilirlik ve paranın diğer özellikleri temel alındığında daha iyi bir değer saklama aracı olduğunu söyledi. Şunları ekledi:
“Altın arzı onlarca yıldır, hatta yüzyıllardır yıllık yüzde 1 ile yüzde 2 arasında arttı. Bu kulağa fazla gelmeyebilir, ancak bu durum kaçınılmaz olarak altın arzının her 47 yılda bir ikiye katlanmasına yol açıyor.”
Kratter’a göre, altın arzındaki istikrarlı artış, yer kabuğunda ve uzayda bulunan, henüz çıkarılmamış büyük altın yataklarının ani keşifleriyle daha da hızlanabilir.
Kratter ayrıca, 16’ncı yüzyılda Amerika kıtasından Avrupa’ya akan yeni altının, piyasaya aniden giren büyük miktarlardaki altının yol açtığı enflasyon nedeniyle İspanyol ve Portekiz imparatorluklarını çökerttiğini ekledi.
Piyasa analistleri, altın mı yoksa BTC’nin mi daha iyi bir değer saklama aracı ve değişim aracı olduğu konusunda tartışmayı sürdürürken, Bitcoin savunucuları BTC’nin paranın evriminde doğal bir adım olduğunu savunuyor. Altın yanlıları ise BTC’nin hala çok yeni ve fiyat oynaklığı yüksek olduğu için bir değer saklama aracı olamayacağını ileri sürüyor.
Altın, kadim sorunlardan muzdarip ve dijital bir dünyada parasal temel olamaz
Kratter, “Büyük miktarlarda altını taşımak ve sigortalamak çok pahalıdır, bu nedenle ticaret dengesizliklerini kapatmak için son derece kötü bir yöntemdir,” dedi.
Kratter’a göre, havaalanı gibi “yoğun şekilde gözetlenen” ortamlarda küçük miktarlarda altını bile taşımak zor bir görevken, anlamlı miktarlarda altını taşımak “neredeyse imkansızdır.”
Altının fiziksel özellikleri, onu çevrim içi finans ve dijital dünyada değer transferi için özellikle elverişsiz hale getiriyor, diye ekledi.
Kratter, altının internet üzerinden gönderilemediğini ve blockchain üzerinde temsil edilen, bir finansal saklayıcı tarafından tutulan fiziksel altını ifade eden tokenleştirilmiş altın ürünlerinin karşı taraf riski yarattığını söyledi.
Bu riskler arasında, ihraççının rezervdeki fiziksel altından daha fazla altın token basması, dijital token'leri fiziksel altınla değiştirmeyi reddetmesi veya hükümetlerin fiziksel rezervlere el koyma ihtimali yer alıyor, dedi.
