Facebook Libra için aylar önce kendi içinde yetkin bir Blockchain ekibi kurdu. Finans ve Blockchain dünyasından iş ortaklarıyla anlaştı. Ancak tüm bunları gizliden gizliye yapma konusundaki başarısı, Apple'ın yeni iPhone sızıntılarını önlemedeki başarısı kadardı. Bu nedenle 19 Haziran 2019 günü yapılan resmi duyuru, sürprizden ziyade herkesin bildiği bir gelişmeyi kabullenme olarak adlandırılabilir.

Mark Zuckerberg, Libra duyurusuyla şaşırtamadığı kripto para ekosistemini ve Facebook hissedarlarını, 29 Temmuz günü yatırımcılarla paylaştığı mali çeyrek raporuyla şaşırtmayı başardı. Yatırımcı mektubunda yer alan bilgiler, aslında uzmanların Libra gün yüzüne çıktığı günden bu yana yaptığı uyarıları doğruluyor. Buna karşın, Facebook'un Libra için 2020 tarihini vermesinden sadece birkaç hafta sonra, "Biz bu işi 2020'ye yetiştiremeyebiliriz!" diye düzeltme yapması kafalarda ciddi soru işaretleri oluşturuyor.

Libra kripto para sayılabilir mi?

Facebook'un duyurduğu bu belirsizliğin nedenlerine geçmeden önce, Libra'nın niteliklerine kısaca göz atmakta fayda var. Blockchain tabanlı bir kripto para birimi söz konusu olduğunda akla ister istemez Bitcoin geliyor. Ne var ki Facebook Libra'nın detaylarına indiğimizde, sadece standart kripto paralarda değil, stablecoin'lerde de alışık olmadığımız bir yapı görüyoruz.

Örneğin, Libra diğer birçok stablecoin gibi herhangi dolar ya da Euro'ya endeksli bir değer taşımayacak. Facebook'un paylaştığı bilgilere göre, Libra'nın zeminini "düşük dalgalanma gösteren bir dizi finansal varlık" oluşturuyor. Bu finansal varlıkların içinde ise banka mevduatları ve devlet tahvilleri yer alıyor. 

İkincisi, Facebook'un geliştirdiği ve yine sosyal medya devinin iş 27 iş ortağını kapsayan Libra Birliği tarafından "denetlenecek" bir kripto para biriminin ne ölçüde ademimerkeziyetçi (decentralized) olacağı tartışmaya oldukça açık. Öyle ki, Facebook bile resmi duyurusunda merkezi olma/olmama konusunu gri bir çizgide açıklıyor ve "Süreç içinde hedefimiz dağıtık global bir platform kurmak" diyor. Yani Libra'nın çıktığı anda ademimerkeziyetçi olmak gibi bir zorunluluğu yok. Üstelik ne zaman gerçekten merkezi olmayan bir yapıya geçeceği de net değil. 

Asıl hedef "bankasızlar"

Bankasız kavramı, finansa teknolojilerde yaşanan gelişime paralel olarak yaygınlaştı. Geleneksel finans ve bankacılık servislerine birçok gerekçeyle erişemeyen bireyleri tanımlıyor. Dünyanın dört bir yanında kurulan sayısız Blockchain girişiminin, yasal denetim mekanizmaları arasında mekik dokumasının arkasında da bu "bankasızlar" yatıyor. 

Orta Doğu'da nüfusun çok büyük bir bölümü, faiz ve şahitsiz işlem gibi dini kısıtlamalardan dolayı paralarını nakit olarak tutuyor ve bankacılık sistemini kullanmıyor. Asya ve Afrika'da bankacılık sektörü, bazı ülkelerdeki kalabalık nüfusu karşılamaya yetmiyor. İş hayatına atılmamış ev kadınları, ilk hesabını açacak kadar mevduatı olmayanlar, maaşını sadece elden alanlar, borç durumundan yasal takibe düşenler ve diğerlerini sayınca devasa bir hacim ortaya çıkıyor. Sadece Türkiye’de 25 milyonu aşmış durumda. Dünyada ise bankasız sayısı 2 milyarı geçiyor. Bu da neredeyse yetişkin nüfusun yarısına denk geliyor.

Facebook Libra’nın ana hedefini ise kripto para yatırımcıları değil, işte bu bankasızlar oluşturuyor. Diğer bir deyişle Libra Bitcoin’e değil, Türkiye’de Türk Lirası’na, ABD’de dolara, İngiltere’de sterline rakip olacak.

Buna bir de Facebook’un muazzam kullanıcı kitlesini dahil edelim: Statista verisine göre dünyada açılmış kripto para cüzdanı sayısı Haziran 2019 itibarıyla 40 milyonu biraz geçiyor. Yani bugün kripto para cüzdan sahiplerinin tümü aktif işlem yapsa, 40 milyon kullanıcı ediyor. Facebook “artık parayı benim üzerimden gönderebilirsiniz” dediği anda hedef kitle 2 milyar kişi!

Bir günde yeni, denetimsiz bir piyasa kurulabilir mi?

Bir adım geri atıp, bankasızların yoğun olduğu Asya Pasifik (APAC) ve “Dünyanın Geri Kalanı” istatistiklerine göz attığımızda, BI Intelligence verisine göre APAC’te 981 milyon; ABD, Kanada ve Avrupa dışında kalan pazarlarda ise 768 milyon aylık aktif kullanıcıya ulaştığını görüyoruz. Bu iki hedef bölgedeki 1,5 milyar kullanıcının Libra hayata geçtiğinde cüzdanlarına sadece 10 dolar eklediğini; yani 10 doları kayıtlı ve devletler tarafından denetlenen ekonomik düzenden çıkarıp, tümüyle Facebook ve iş ortakları yönetimindeki Libra ağına kaydırdığını bir düşünün. Yaklaşık 2.400 kripto para biriminin oluşturduğu ve toplam değeri 300 milyar dolara yakın olan kripto para piyasasının yarısı değerinde, yepyeni, yasal denetime (şimdilik) tabi olmayan bir pazar bir anda ortaya çıkacak. Üstelik bu insanlar cüzdanlarındaki parayı yatırım veya değer muhafazası için değil; Facebook’un tanıtım materyallerinden açıkça anlaşıldığı üzere günlük işlemleri yapmak için harcayacak.

Her ne kadar Blockchain üzerinde kayıtlı olsa da yasal otoritenin denetlemediği bu ölçekte bir kayıt dışı ekonomi hiçbir devlet tarafından kabul edilemez. İşte, Libra’nın 2020 hedefinin çaktırmadan geriye atılmasının arkasında da büyük olasılıkla bu anlaşmazlık yatıyor. Dünya, henüz ekonomik kontrolünü Facebook’a devretmeye hazır değil. Tabii, yakın dönemde yaşanan Cambridge Analytica skandalının da otoriteleri ikna etmeye pek yardımcı olduğu söylenemez.

Ama Facebook’un Libra için kararlı olduğu anlaşılıyor. Çünkü şirket sözcülerinin CNBC’ye yaptığı açıklama, şöyle bitiyor: 

Yasal düzenleyiciler, politika belirleyiciler ve uzmanlarla temaslarda bulunmak, Libra’nın başarısı için kritik önem taşıyor. Tam olarak bu yüzden, Libra Birliği’nin diğer üyeleriyle birlikte Facebook olarak planlarımızı olabildiğince erken paylaştık.

Kısacası, Facebook’un devletleri ikna turları tüm hızıyla devam edecek. Ancak Libra’nın devletlerce kabul edilebilir düzeye gelmesi için kapsamlı değişikliklerden geçmesi gerekebilir.