ABD Orta Pensilvanya Bölge Savcılığı'na göre, benzersiz token (NFT) yatırımcısı Waylon Wilcox, CryptoPunks ticaretinden elde ettiği yaklaşık 13 milyon dolarlık geliri eksik beyan ettiği gerekçesiyle suçlu bulundu. Wilcox, altı yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilir.

45 yaşındaki Wilcox, 2021 ve 2022 vergi yılları için sahte gelir vergisi beyannamesi verdiğini itiraf etti. 9 Nisan’da iki ayrı sahte bireysel gelir vergisi beyannamesi verme suçlamasını kabul eden Wilcox hakkında federal savcılar, 11 Nisan’da kamuoyuna açıklama yaptı.

Savcılığa göre, Wilcox Nisan 2022’de 2021 yılına ait sahte bir gelir vergisi beyannamesi sundu. Bu beyannamede, yaklaşık 8,5 milyon dolarlık geliri gizleyerek 2,1 milyon dolar tutarında vergiden kaçındı.

Ekim 2023’te ise 2022 mali yılı için ikinci bir sahte beyanname veren Wilcox’un, bu kez yaklaşık 4,6 milyon dolarlık geliri bildirmediği ve vergi borcunu 1,1 milyon dolar azalttığı belirtildi.

Wilcox, sahte vergi beyannamesi vermekten suçlu bulundu, basın açıklaması. Kaynak: Pennsylvania Orta Bölge Savcılığı

Wilcox’un sahte beyanname vermekten suçlu bulunduğu, ABD Orta Pensilvanya Bölge Savcılığı tarafından yapılan açıklamada yer aldı. Açıklamaya göre, “Bu suçlar için federal yasalar kapsamında toplam azami ceza altı yıla kadar hapis, hapis cezasının ardından denetimli serbestlik ve para cezasıdır.” Ancak cezanın kesinleşmiş detayları ve uygulanma tarihi henüz belirlenmedi.

Wilcox’un, 687 milyon dolarlık piyasa değeriyle sektörün en büyük NFT koleksiyonlarından biri olan CryptoPunks NFT koleksiyonuna yatırım yaptığı kaydedildi. Yatırımcı, bu koleksiyondan toplam 97 parça alım satımı gerçekleştirdi.

Cryptocurrencies, IRS, Law, Taxes, Investments, Bitcoin Regulation, United States, Cryptocurrency Exchange, Court, return of investment, Legal Brief, Tax reduction

Kaynak: CryptoPunks

2021 yılında 62 CryptoPunk NFT’sini satarak yaklaşık 7,4 milyon dolar gelir elde eden Wilcox, bu geliri vergilendirmede eksik bildirdi. 2022’de ise 35 NFT'yi 4,9 milyon dolara sattı. ABD Adalet Bakanlığı, her iki yılın vergi beyannamelerinde Wilcox’un dijital varlık işlemlerine katılıp katılmadığına dair soruya kasıtlı olarak “hayır” cevabını verdiğini açıkladı.

IRS Philadelphia Saha Ofisi Özel Temsilcisi Yury Kruty konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “IRS Ceza Soruşturması, vergiye tabi gelirleri gizlemek amacıyla kullanılan sanal para birimleri ve NFT işlemlerini içeren karmaşık finansal planları çözmeye kararlıdır,” dedi. Kruty ayrıca şunları söyledi:

“Günümüzün ekonomik ortamında, Amerikan halkının herkesin kurallara uyduğundan ve yükümlü olduğu vergileri ödediğinden emin olması her zamankinden daha önemlidir.”

Soruşturma, İç Gelir Servisi (IRS) ve Ceza Soruşturma Departmanı tarafından yürütüldü.

Kripto vergi mevzuatında genişleme

Haziran 2024’te, IRS’nin ABD’deki kripto işlemlerini ilk kez üçüncü taraf vergi bildirim zorunluluklarına tabi tutan yeni düzenlemeyi yayımlamasının ardından, kripto vergi yasaları küresel çapta dikkat çekti.

Ocak 2024’ten itibaren, merkezi kripto borsaları (CEX) ve diğer aracı kurumlar, dijital varlıkların satış ve değişimlerini raporlamakla yükümlü hale geldi.

10 Nisan’da, ABD Başkanı Donald Trump, merkeziyetsiz finans (DeFi) protokollerinin de IRS’ye raporlama yapmasını öngören Biden yönetimi dönemine ait bir yasayı iptal eden ortak kongre kararını imzaladı.

2027’de yürürlüğe girmesi planlanan söz konusu “IRS DeFi Aracı Kuralı”, DeFi platformlarını da kapsayacak şekilde mevcut raporlama yükümlülüklerini genişletecek; bu kapsamda kripto satışlarından elde edilen brüt gelirlerin ve işlemlere katılan vergi mükelleflerinin bilgilerinin açıklanması gerekecekti.

Ancak bazı kripto düzenleyici danışmanları, ABD’de stablecoin ve kripto bankacılığına yönelik mevzuatların yeni vergi düzenlemelerinden daha öncelikli olması gerektiğini savunuyor.

Üçüncü katman merkeziyetsiz blockchain ağı Orbs’un genel danışmanı Mattan Erder, Cointelegraph’a yaptığı açıklamada, ABD’li yasa yapıcılar için menkul kıymet yasaları ve “bankacılıkta karşılaşılan engellerin kaldırılması” gibi alanlara özgü düzenleyici yaklaşımların öncelik taşıdığını belirtti. Erder’e göre bu durum, sektör açısından daha fazla yükseliş potansiyeli anlamına geliyor.