ABD Dijital Ticaret Odası (CDC), geçtiğimiz günlerde SEC'in Ripple'a karşı açtığı davaya ilişkin kapsamlı bir etki ve analiz raporu yayınladı. Söz konusu rapor ise davanın kararını mercek altına alarak kripto endüstrisinin geleceği üzerindeki etkilerine ışık tutuyor.
Bilindiği üzere ABD Menkul kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ve Ripple davasına bakan Yargıç Analisa Torres, geçtiğimiz aylarda büyük ölçüde Ripple lehine bir karar verdi. Torres'in kararının ardından XRP'nin menkul kıymet etiketinden kurtulmasıyla birlikte kripto sektörü adeta bayram havasına girdi. Bu sırada SEC kararı kınarken, pek çok kurum da birtakım inceleme çalışmalarına başladı. Çalışmalar düzenleyenlerden biri de ABD Dijital Ticaret Odası oldu. CDC'nin değerlendirmesine göre, Yargıç Analisa Torres'in kararı kripto para konusunda hayati bir emsal oluşturuyor.
Raporun, Yargıç Torres'in Ripple'ın XRP satışlarını üç ayrı sınıfa ayırmasını incelediği belirtildi. Bunlar da kurumsal satışlar, programlı satışlar ve diğer satışlar olarak örnekledirildi. Hatta Torres, bu satışların bir yatırım sözleşmesi teklifi ve satışı oluşturup oluşturmadığını belirlemek için XRP'yi Howey Testi'ne tabii tuttu.
CDC, Ripple'ı destekleyen amicus belgesinde ifade edilen duruşlarıyla uyumlu olan ve bir savunma zaferine işaret eden karardan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. CDC'nin kurucusu ve CEO'su Perianne Boring, kararın kripto endüstrisinde gelecekteki davalar için emsal oluşturmadaki öneminin altını çizdi.
Boring, kripto para piyasasında dengeli bir dengenin sağlanmasının önemini ve grubun ABD'nin dijital ekonomideki liderliğini destekleyen politikaları savunmaya olan bağlılığını vurguladı. Yargıç Torres'in kararı mantıklı kripto düzenlemelerine yönelik bir adım olsa da CDC, düzenleyici netliğin ancak Kongre'nin etkili mevzuatı yoluyla gelebileceğine inanıyor.
İlginizi çekebilir: Alphabet, Robinhood hisselerini elden çıkardı
Öte yandan CDC, Meclis ve Senato'da birden fazla blokzincir ve kripto para düzenleme tasarısının sunulduğunu kabul ettiğini bildiridi. Ancak, yasama takviminin getirdiği kısıtlamalar nedeniyle bu tasarıların yasalaşması konusunda belirsizlik olduğunu da ekledi.