Stablecoin'lere olan ilgi her geçen gün artarken, buna paralel olarak bu varlıklarla ilgili tartışmalar da artmış durumda.

Özellikle Mayıs 2022'de Terra ekosisteminin yaşadığı büyük çöküş, stablecoin'lere karşı tedbir alma isteğini artırırken, bununla birlikte varlık sınıfının sunduğu avantajlar da göz ardı edilemeyecek kadar fazla. 

Stablecoin nedir?

Stablecoin'ler, değeri ABD doları, avro, Japon yeni v.b. gibi fiat para birimlerine endeksli olan kripto paralara verilen isimdir. Bu varlıklar, diğer kripto para birimlerine kıyasla istikrarlı bir değer sunmayı amaçlar. 

Stablecoin'lerin piyasaya sürülmesinin temel amacı, kripto paraların yüksek volatilitesinden yatırımcıların etkilenmemesini sağlamaktır. Yatırımcılar, varlıklarını stablecoin'lere dönüştürerek olası bir değer kaybından kendilerini koruyabilirler. 

Stablecoin'ler finansal sistemin bir parçası olabilir mi? 

Stablecoin'ler yapısı gereği birçok önemli potansiyel barındırmaktadır. Varlığın düşük maliyetli ve hızlı bir biçimde para transferine olanak tanıması, finansal sistem için oldukça önemlidir. Özellikle yurt dışında çalışan ve ailelerine para göndermek isteyen işçiler, kripto paraları sıklıkla kullanmaktadır. 

Stablecoin'ler, kripto trader'ları için de son derece önemlidir. Trader'lar, elde ettikleri gelirleri, erime riski olmaksızın stablecoin'lere yatırarak paralarının korunmasını sağlayabilir.

Stablecoin'ler merkeziyetsiz bir ekonomi modeli için de önemli bir rol üstlenebilecek potansiyele sahiptir. DeFi üzerinde yer alan birçok protokol, stablecoin'ler ile kredi verme, faiz getirisi elde etme gibi çeşitli imkanlar sunmaktadır. 

Devletlerin stablecoin kullanması ne gibi sorunlara yol açabilir?

Devletlerin stablecoin kullanması veya kendi stablecoin'lerini piyasaya sürme potansiyeli bazı endişeleri de beraberinde getirmektedir. 

Analistlerin sıklıkla sözünü ettiği bu endişeleri üç ayrı başlıkta incelemek mümkündür. 

Gizlilik endişeleri

Devletlerin stablecoin kullanması, vatandaşların gizliliği ile ilgili olarak büyük sıkıntılara neden olabilir. Devletler, vatandaşlarının gerçekleştirdiği işlemleri takip ederek, özel hayatın gizliliğini ihlal edebilir. Özellikle gizlilik ve veri korunmasına ilişkin endişelerin bir hayli arttığı günümüzde, bu tür problemlerin ortaya çıkmama ihtimali son derece düşüktür.

İnovasyonun engellenmesi

Devletlerin stablecoin'ler konusunda tekel haline gelmesi, özel sektördeki kuruluşları sıkıntıya sokarak potansiyel bir inovasyonun önüne geçebilir. Ortada bir rekabetin olmaması da alınan hizmetin kalitesini düşürebilecek niteliktedir. 

Sistem riskleri

Stablecoin'lerin devletler tarafından benimsenmesi, finansal sistemin yeni bir risk altına girmesine zemin hazırlayabilir. Varlığın başarısız olması ya da siber saldırılara maruz kalması, finans sisteminin derin bir kriz girmesine ortam hazırlayabilir. 

Devletler, riskin önüne geçmek için hangi adımları atabilir?

Devletlerin stablecoin'lere ilişkin risklerin önüne geçebilmek için bazı adımlar atması gerekebilir. Günümüzde kripto paralara ilişkin açık bir düzenleyici çerçeve olmaması, sektörün yaşadığı en büyük sıkıntılardan bir tanesidir. 

Devletlerin ilk etapta stablecoin'ler ile ilgili bir yasal çerçeve oluşturması, risklerin azaltılması için önemlidir. İnovasyonu engellemeden yapılacak denetlemeler, varlık sınıfının daha faydalı olmasını sağlayabilir.

Stablecoin sağlayıcılara getirilecek olan lisanslama zorunluluğu, risklerin en aza indirilmesine yardımcı olabilir. 

Uluslararası iş birliği yapılması da stablecoin'lerin risklerinin minimalize edilmesi için önemlidir. Zira bu varlıklar, uluslararası ödemelerde de sıklıkla kullanılmaktadır. Ülkelerin yapacağı iş birliği, kötü niyetli transferlerin önüne geçilmesini de sağlayabilir.

Hem tüketicilerin hem de finans kuruluşlarının stablecoin'ler ile ilgili olarak bilinçlendirilmesi de sektöre ilişkin risklerin en aza indirilmesinde yardımcı olabilir. Sunulacak eğitim programları ve kampanyalar, kullanıcıların hatalı işlemler yapmasının önüne geçebilir.