Bitcoin (BTC), daha önce hiç aşamadığı istatistiksel bir engelle yeni aya girdi: Kasım ayı kırmızı kapandığında Bitcoin, aralıkta yükseliş trendine girmekte zorlandı. Ancak bu yılın yapısı, momentum, likidite rotasyonu ve döngü sapmalarıyla, yüzde 100 düşüş eğilimli mevsimsel tabloya karşı koyarak önemli ölçüde farklı görünüyor.
Öne çıkanlar:
Kaldıraç azalması ve fiyatın önemli bir teknik seviyeyi geri kazanmasıyla Bitcoin’in düşüş eğilimli aralık dönemi değişebilir ve daha istikrarlı bir yapı oluşturabilir.
Makroekonomik likidite ve M2 hızı, genellikle boğa piyasasının orta evrelerinde görülen Bitcoin alım aktivitesinden ayrışıyor.
Bitcoin’in döngü yapısı gelişti. Spot ETF girişleri ve küresel likidite dinamikleri, geleneksel halving odaklı döngüleri değiştirdi.
Mevsimselliği bozanlar ve BTC için döngü sapması olasılığı
Bitcoin’in dördüncü çeyrek getirileri uzun süredir güçlü bir mevsimselliği yansıtıyor. Negatif bir kasımın ardından genellikle zayıf bir aralık performansı gelir. Ancak 2025’te piyasa yapısı geçmiş döngülerden belirgin biçimde ayrıştı.
BTC’nin fiyatı, aylık hacim ağırlıklı ortalama fiyat (rVWAP) seviyelerinin üzerine geri döndü ve bu durum kontrollü bir dağılım ile uzun vadeli trendin benimsendiğini gösteriyor. Açık pozisyonların 94 milyar dolardan 60 milyar dolara önemli ölçüde düşmesi, spot girişleri öldürmeden piyasayı normalleştirdi veya sıfırladı ve devam için daha temiz bir temel oluşturdu.
Teknik açıdan bakıldığında, derin likidite kümeleri kasımdaki yaklaşık 1 milyar dolarlık aşağı yönlü tasfiyeden yukarı yönlü verimsiz kümelere taşındı. Şu anda 96.000 dolarda 3 milyar dolarlık toplam kısa pozisyon ve Bitcoin 100.000 dolara ulaştığında 7 milyar doların üzerinde pozisyon tasfiye olacak.
Dolayısıyla bu faktörler, aralık ayının Bitcoin’in tarihsel performans olasılık eğrisine göre yanlış fiyatlanmış olabileceğini gösteriyor.
Yine de mevcut momentum yanıltıcı olabilir. Cointelegraph, alıcı-satıcı oranının 1,17 civarında olduğunu ve bunun derinlik değil aciliyet gösterdiğini, genellikle pozisyonların aşırı kalabalık olduğu dönemlerde görüldüğünü belirtti. Piyasa analisti EndGame Macro, bunun agresif alımları yansıttığını ancak sürdürülebilir bir birikimi zorunlu olarak temsil etmediğini söyledi.
Aynı zamanda M2 hızının yatay seyretmesi, geniş ekonomik motorun momentum kaybettiğine işaret ediyor. Riskli varlıklar yükselmeye devam etse de bu durum, piyasa döngüsünün son evrelerine özgü bir yapı oluşturuyor. Bu aşamada piyasalar daha gürültülü hale gelirken, reel ekonomi sessizleşir.
Bu bağlamda Bitcoin’in negatif bir kasımın ardından ilk kez yeşil bir aralık oluşturma girişimi, pozisyonlanmanın geniş piyasa temellerini aşma gücünü test ediyor.
Geleneksel halving döngüsünün ötesinde bir değişim
Son birkaç ayda analistler, Bitcoin için dört yıllık döngünün BTC’nin mevcut piyasa yapısını tam olarak açıklamadığını savundu. Kripto analisti Michaël van de Poppe, dört yıllık döngünün ortadan kalkmadığını ancak artık zaman bazlı beklentilerle tam olarak örtüşmediğini belirtti.
Spot BTC ETF girişleri, önceki döngülere kıyasla fiyat keşfini hızlandıran ve Bitcoin’in etkin tabanını yükselten sürekli, yapısal bir talep oluşturdu.
Van de Poppe, bu döngünün 2016 ortaları veya 2019 sonlarındaki gibi uzatılmış bir likidite aşamasına benzediğini ve makroekonomik veriler tutarsız olsa da riskli varlıkların güçlendiğini söyledi.
CNY/USD ile ETH/BTC korelasyonu gibi destekleyici göstergeler, genellikle piyasa döngülerinin zirvesine yakın değil, genişleme dönemlerinin başında yükselir.
Bu arada, Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) gibi iş döngüsü sinyalleri yavaş yavaş iyileşiyor ve altının göreceli gücüyle birlikte risk iştahının döngüsel diplerden yeniden inşa edildiğini gösteriyor. Van de Poppe ekledi:
“Şimdi iş döngüsünün güç/zayıflık durumunu Bitcoin döngüleriyle birleştirirsek, korelasyon yine oldukça açık. Bu aşama 2016’nın ilk yarısı veya 2019’un son çeyreğiyle karşılaştırılabilir. Bitcoin’de zirveye yakın değiliz ve hala kriptonun olağanüstü getiriler sunduğu son kolay döngüdeyiz.”
Bu bağlamda Bitcoin’in aralık ayı görünümü, tarihsel mevsimselliği tekrarlamaktan ziyade, spot ETF girişleri, likidite rotasyonu ve değişen makroekonomik korelasyonlar gibi yeni yapısal güçlerin, eski halving odaklı döngülerden ağır basıp basmadığına bağlı.
Bu makale yatırım tavsiyesi veya öneri içermez. Her yatırım ve işlem kararı risk taşır; okuyucular karar almadan önce kendi araştırmalarını yapmalıdır.