Bitcoin ağının iş ispatı madencilik mutabakatı, uzun süredir çevresel, sosyal ve yönetişimsel tartışmaların odağı oldu. Yeni araştırma ise Bitcoin'in karbon ayak izine ilişkin tartışmaları daha da tırmandırabilir.

Bitcoin'in karbon ayak izini yeniden ele almak adlı araştırma, hakemli bilim dergisi Joule'da yayınlandı. Araştırma, Çin'in kripto madenciliği yasağının Bitcoin ağının karbon ayak izinde Bitcoin destekçilerinin iddia ettiği ölçüde bir azalmaya yol açmamış, tam aksine yüzde 17 artışa sebep olmuş olabileceğine odaklanıyor.

Çin, Mayıs 2021'e kadar Bitcoin madencilerinin ana merkeziydi ve Bitcoin ağının toplam hash oranının yüzde 60'tan fazlasından sorumluydu. Ne var ki hükümetin madenciliği topyekün yasaklaması, madencilik tesislerinin ülkeden göç etmesiyle ve ABD, Rusya ve Kazakistan gibi ülkelere taşınmasıyla sonuçlandı. Bu sırada Çin'in hash oranındaki payı da sıfıra yaklaştı.

Kripto destekçileri Çinli madencilerin göç etmesinin yalnızca merkeziyetsizliğin artmasıyla değil, aynı zamanda madencilik faaliyetlerinin de daha sürdürülebilir olduğunu iddia ediyor. Ne var ki Joule raporu, BTC madenciliğinde kullanılan yenilenebilir enerji kaynağı oranının ağustos ayından beri yüzde 42'den yüzde 25 civarına gerilediğini gösteriyor.

Bitcoin madenciliğinde kullanılan ana elektrik kaynakları. Kaynak: Joule

Araştırmada Bitcoin ağının karbon emisyonunu hesaplamak için madencilik faaliyetlerinde kullanılan elektriğin kaynağı takip edildi. Araştırma sonucunda Bitcoin ağının yıllık 65 megaton CO2 salınımına sebep olduğu tespit edildi. Araştırmaya göre Çinli madenciler, günümüzde madencilik alanında öne çıkan ülkelere kıyasla daha yüksek oranda yenilenebilir enerji kullanıyordu.