İlk örneği blockchain ile 2009’da hayatımıza giren Dağıtık Defter Teknolojileri (DLT) hiç kuşkusuz geleceği şekillendirecek. 

Şimdiye kadar DLT’nin en başarılı ürünü para alanında Bitcoin oldu. Blockchain sayesinde herhangi bir merkez tarafından kontrol edilmeyen, kişilerin kendi finansal verilerinin güvenliğinden şüphe duymadığı ve çökmeyen bir küresel para sistemi kuruldu. 

Dağıtık defter teknolojilerinin para dışında pek çok alana uygulanması gayet mümkün: Noter, tapu ya da fikri mülkiyet hakları kayıtlarının tutulması; tedarik zincirlerinin dijitalleştirilmesi veya merkeziyetsiz internet, tarayıcı ya da arama motoru inşa edilmesi…

DLT ile tanışma sırası sosyal medyada

DLT’nin özgürlük ve etkinlik vadedebileceği ilk akla gelen alanlardan bir tanesi de ‘sosyal medya’ idi. Steemit gibi bazı projeler güzel başlangıçlar yaptı. Ancak şimdiye kadar çok başarılı olamadılar. Aslında kullanıcıya hem verilerinin kendi kontrolünde olacağını hem de paylaşım yaptıkça adeta para kazanacağını garanti ediyorlardı. Peki bu cazip tekliflere rağmen neden başarılı olamadılar? 

Yeterince güzel dizayn edilmemeleri ya da yeterli kadro veya sermayeye sahip olmamaları gibi nedenler sayılabilir. 

Fakat bence en önemli unsur mevcut merkezi sosyal medya devlerinin ’network etkisi’ dediğimiz noktaya çoktan ulaşmış olmaları. Mevcut merkezi yapıların 100 milyonlarla ve hatta milyarlarla ifade edilen o kadar çok üyesi var ki, onlar karşısında başarılı olmak, bu merkezi yapılardan ciddi pazar payı kapmak bir hayli zor. 

Kaliteli içerik üretenler mevcut merkezi yapılarda yıllar süren uğraşlarla kendi kitlelerini oluşturmuş durumda. Sıfırdan yeni bir platformda yeniden büyük takipçi sayılarına ulaşmaya çalışmak onlar için hiç çekici değil.

Libra’nın arkasında bu teknoloji var

Klasik merkezi sosyal medyanın belki de en kötü şöhretli ve fakat en güçlü örneği Facebook. Yatırımcılarının deyimiyle ’Zuckerberg Tiranlığı’ tarafından idare edilen Facebook, dağıtık defter teknolojilerinde işte bu network etkisi açısından bir fırsat gördü. 

Facebook’un kripto para projesi Libra başta Amerikan Doları olmak üzere mevcut merkezi para sisteminin en bilinen varlıklarına dayalı sabit bir para olacaktı. Büyük şirketlerin temsilcilerinin de bulunduğu İsviçre merkezli yine merkezi bir vakıf tarafından yönetilecekti.

Ve en önemlisi Facebook’un dünya çapında milyarlarca üyesini, merkezi bir kripto para üzerinden yine merkezi olan eski küresel para düzenine bağlayacaktı. 

Amaç hem henüz banka hesabı olmayan ama cep telefonu ve Facebook hesabı olan yüz milyonlarca kullanıcıyı klasik bankacılık sistemi ve en sonunda ABD Doları'na bağlamaktı. Milyarlarca üye halen sosyal ilişkilerinden, siyasi düşüncelerine ve hatta konum bilgilerine kadar birçok verisini bedelsiz şekilde Facebook ile paylaşıyor. Libra’nın daha da önemli amacı işte bu üyelerin finansal verilerine de sahip olmaktı.

Libra, doların oyun sahasını genişletir mi?

Facebook’un kripto parası Amerika dışında hiç sevilmedi. ABD yönetimi de şimdilik olumsuz bir tepki verdi. Ama bence sonunda Washington bu projeyi bir şekilde onaylayacak. Çünkü Libra doları henüz giremediği yerlere de sokabilecek bir proje.

Ancak aynı Libra, ne kripto para camiasının ne de bilinçli sosyal medya kullanıcılarının taleplerini karşılayabilen bir yapı. Tek olumlu yanı, Facebook’un milyarlarca kullanıcısını kripto paralarla tanıştıracak olması. Sonuçta kötü bir kripto para olduğu için birçok kullanıcı Libra’dan sonra doğal olarak Bitcoin ve diğer sağlam kripto paralara yönelebilir.

Hamle sırası Twitter’da!

Öte yandan Twitter CEO’su Jack Dorsey uzun zamandır açıkça Bitcoin’i destekliyor. Dorsey, adeta bu yaklaşımının bir devamı olarak 11 Aralık’ta bir açıklama yaptı. Cointelegraph haberine göre Twitter CEO’su açık kaynak kodlu ve merkeziyetsiz bir sosyal medya standardı oluşturması için Bluesky adını verdikleri küçük bir grubu fonladıklarını duyurdu. Nihai amaç ise Twitter’ın geliştirilecek bu standarda geçişi olacak. 

Dorsey’in yeni açılımı sosyal medya ve DLT arasında eksik kalmış devreyi tamamlayabilecek çok önemli bir adım. 

Eğer Bluesky başarılı olursa ve Twitter geliştirilecek bu yeni standarda geçebilirse bir sosyal medya devi kullanıcılarına kendi verilerini kontrol etme imkanı vermiş olacak. 

Yıllarca çalışarak Twitter’da yer edinmiş kaliteli içerik üreticileri, DLT hızla geliştiğinde tekrar sıfırdan kitle oluşturmaya uğraşmak zorunda kalmayacak. Zaten merkeziyetsiz DLT’ye geçen Twitter ile onlar da DLT’ye taşınmış olacak. 

Twitter'ın gelir modeli DLT ile değişebilir

Çok muhtemeldir ki Twitter merkeziyetsiz DLT’ye geçtikten sonra gelir modelini de değiştirecek. Müşteri verilerinin satılması ya da merkezi reklamcılık terk edilecek. Bunun yerine reklam gelirlerinin kullanıcı ile paylaşıldığı ve büyük ihtimalle paylaşımlara ve (retweet, like, yorum gibi) etkileşimlere ödeme yapıldığı yeni bir modele geçilecek. Doğal olarak bu merkeziyetsiz DLT üzerinde Twitter’ın kendi para birimi de oluşturulabilecek.

Dorsey, bu çekici hayalleri gerçekleştirecek standardın oluşturulması ve uygulanmasının zaman alacağını ifade ediyor. Ancak bence, rakipler ve bu tip bir vizyonu istemeyecek çeşitli merkeziyetçi güçler devreye girmeden olabildiğince hızlı hareket etmelerinde büyük fayda var.