2020'de Ethereum ağı üzerindeki DeFi konseptinin yükselişi, tüm kripto pazarını ve sayısız DeFi protokolünün yükselişini tetikledi. COMP ve AAVE gibi borç verme protokolleri ayı piyasasında sıkıntı yaşarken boğa piyasasında sektöre öncülük ediyorlar. Bu iki merkezi olmayan borç verme protokolü, endüstrinin ölçütleri halini almaya başladı bile. Endüstri kriterlerinin ortaya çıkmasının ardından sürekli olarak yeni protokoller ortaya çıkıyor ve bunların arasında yerini almaya hazırlanan Dank Protokolün 19 Ağustos’ta başlayan testnet'i 25 Ağustos’ta bitiyor.  

Dank Protokolü Tanıtımı

Borç Alma

Dank Protokolü, COMP ve AAVE gibi temelde Ethereum'a dayalı merkezi olmayan bir borç verme protokolüdür. Merkezi olmayan finansın geleneksel finans özelliklerine sahip olmasına olanak sağlamak için, Dank Protokol’ün non-custodial finans çözümü geleneksel finanstan daha caziptir. Dank Protokol kullanıcıları bu sayede sadece cüzdanlarını bağlayarak, istedikleri zaman para yatırıp borç alabilirler.

Para Yatırma

Kullanıcılar, cüzdanlarını bağlayıp para yatırabilirler. Mevduat sahipleri varlıklarını akıllı sözleşmeler aracılığı ile faiz ve yönetişim tokeni geliri elde etmek için Dank Protokol’ün platformuna yatırabilirler.

Borç Alma

Borç alma için borç alacak kullanıcıların kripto varlıklarını rehin vermeleri gerekir. Bu sayede, borçlunun genel borç verme verimliliğini artıran ve borç alanın borç verme faaliyetlerine müdahale edecek bir aracı olmadan kullanıcılar borç alma işlemi yapabilirler.

NFT kredi sertifikası ile teminatsız borç alma

Kripto ekosistemi gün geçtikçe adaptasyon, yeni kullanım alanları ve yeni konseptler ile büyüyen bir pazar. NFT’ler kuşkusuz bu pazarın gelecek vaad eden gözde yıldızlarından. Zaman geçtikçe, gelecekte belirli bir aşamada Dank Protocol, NFT kredi sertifikalarını piyasaya sürmeyi hedefliyor. DANK Genesis NFT, Web 3.0 zincirinde kredi kimliğinin temelini oluşturmayı hedefleyerek, kullanıcıların gelecekteki kredi sertifikası ve benzersiz kimliği olmayı amaçlayacak.

Ayrıca Dank Protokolü şu anda testnet etkinliği düzenliyor. Teste katılan ilk 2.000 kullanıcı, kimlik bilgisi özniteliğinin NFT'sini alabilir. Testnet etkinliği 25 Ağustos sabah 9:00’da (UTC-4) sona erecek. Dank Protokolü, testnet etkinliğinden kısa bir süre sonra resmi olarak kullanıma açılacak. Sizlerde testnet etkinliğine katılabilir ve erken aşama kullanıcıları olarak protokolü deneyimleyebilirsiniz. 

Dank sabit faiz oranı

Dank sabit faizi tahvil piyasası olarak da adlandırılabilir. Borç vermeye ek olarak, ürün geliştirilmeye devam ettikçe, Dank Protokolü sabit faiz oranlı bir piyasa başlatmayı hedefliyor. Sabit faiz oranı piyasası, yatırımcıların riskleri makul bir şekilde yönetmelerine yardımcı olmayı ve aynı zamanda risk iştahına duyarlı olmayan yatırımcılar için avantajlar sağlayıp bunları arttırmayı amaçlıyor.

Çünkü sabit faiz oranları, küresel geleneksel finans piyasasında çok önemli bir konuma sahip. Bu devasa pazarı net olarak tanımak için ABD Hazine tahvillerinin boyutuna bakmak yeterli olacaktır. ABD Hazine bonolarının mevcut hacmi 28 trilyon ABD dolarını aşmak üzere. Geleneksel finansı merkeziyetsiz finansa kanalize etme sürecinde tahvil ve bonoların önemi gün geçtikçe artacağı için Dank Protokol bu konuda hızlı aksiyon alan projelerden olmayı amaçlıyor.

Dank Protokolü hangi sorunu çözüyor?

DeFi üzerindeki borç verme protokolleri, geleneksel yatırımcıların karşılaştığı bazı sorunları çözmeyi amaçlıyor. Bazı insanların gözünde Bitcoin bir varlık değildir çünkü gelir elde etmek için temel finansal araca sahip değildir. Getiri oranı, varlığın sahibine nakit akışı sağlayıp sağlayamayacağı ile ilgilidir. 

Örneğin, geleneksel finansta insanlar fiat paralar için çeşitli şekillerde faiz oranları kazanabilirler, tasarruf hesapları bunlardan biridir. Buna karşılık Bitcoin, yatırımcıları için elde tutma yoluyla doğrudan nakit akışı kolaylığı yaratmaz. Getiri oranı, yatırımcıların sermayeyi düşürmeden pasif gelir yaratmalarını sağlar. Getiri oranını belirlemek, bir şirketin hisse senedinin ne kadar temettü getirisi olacağını hesaplarken "geleneksel" yatırımcılar için de ana karar aracıdır. DeFi ürünlerinin bu alanda geliştirdiği çözümler bu sebeple oldukça önemlidir. 

Bu nedenle, birçok yatırımcı dijital varlıklara tereddüt ile yaklaşır. Fakat Dank Protokolü gibi borç verme hizmeti sağlayan protokoller bu görüşü değiştirebilir. Bitcoin'in kendisi gelir yaratamaz, ancak DeFi ile gelir yaratabilir. Bu aslında, yatırımcıların yasal ihalelerine benzer yöntemlerle nakit akışı yaratmalarını  da sağlar.

Yani Bitcoin geliri elde etmenin ve Bitcoin'i alternatif varlıklara dönüştürmenin iki ana yolu vardır. İlk olarak yatırımcılar, ellerindeki BTC’yi Ethereum ağı üzerine inşa edilmiş bir Bitcoin WBTC versiyonuna kolayca dönüştürebilirler.

DeFi projeleri genellikle Ethereum ağında çalıştığından, burada kullanılan tokenlerin doğru Ethereum-Yorum-İsteği ile uyumlu olması, Bitcoin'i WBTC'nin ERC-20 sürümüne dönüştürmesi gerektiği anlamına gelir. Fakat bu işlem Bitcoin'inizin değerini değiştirmez, üstüne yatırımcıların WBTC'lerinden gelir elde etmelerini sağlar.

Dank Protokol kullanıcıları, USDC veya DAI gibi USD’ye sabitlenmiş kriptoparalarını borç vermek için WBTC'sini Dank Protokolünde ipotek edebilirler. Veya yıllık gelir elde etmek için WBTC'yi başkalarına ödünç verebilirler. Bu işlem, yatırımcıların orijinal yatırımlarını azaltmadan DeFi alanında daha kazançlı getirilerden yararlanmalarını sağlar.

Sonuç

DeFi borç verme protokolü, kriptopara alanında geleneksel finansın benimsenmesini sağlayacak yeni bir trend olmaya doğru gidiyor. Geleneksel borç verme prosedürü ile karşılaştırıldığında, DeFi ile borç verme protokolü uzun vadede birçok avantajlara sahiptir. Birincisi, kredileri eşleşmeden ipotek edebilir ve ikincisi, tüm kredi koşulları bir algoritma tarafından belirlenir ve değiştirilemez. Bu da borç veren ile borç alan arasındaki güven sorununu ortadan kaldırır. Tüm veriler Ethereum zincirinde şeffaf şekilde saklanır.