Dünya şu anda daha önce görülmemiş türden bir enerji kriziyle boğuşuyor. COVID-19 pandemisi sonrası derinleşen kriz, en yoğun Avrupa ve Kuzey Amerika olmak üzere tüm dünyada ciddi enerji kıtlığına ve benzin, doğal gaz ve elektrik fiyatlarında keskin artışlara yol açtı.

Doğal gaz arzı, dokuzuncu ayına giren Rusya-Ukrayna savaşının patlak vermesinin ardından kısıtlandı. Bu durum gübre gibi zaruri malların fiyatlarının hızla yükselmesine sebep oldu. Enerji ihtiyacı, kömür gibi doğal kaynakların kullanımını da yükseltti. Avrupa'da kömür tüketimi geçtiğimiz yıl yüzde 14 yükseldi. Tüketimin yıl sonuna kadar yüzde 17 daha artması bekleniyor.

Benzer şekilde, ABD Enerji Bilgi İdaresi de yakıt fiyatlarının geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 28'lik dev bir artış göstereceğini belirtti.

Şaşırtan verilerin ışığında enerji kıtlığının kripto sektörünü nasıl etkileyebileceği, ayrıca bu etkilerin kısa sürede giderilip giderilemeyeceği de ele alınmalı.

Uzmanlar konuya eğildi

Merkeziyetsiz finans (DeFi) ve geleneksel finans arasında köprü kuran blockchain şirketi AllianceBlock'un kurucu ve CTO'su Matthijs de Vries, Cointelegraph'a yaptığı açıklamada küresel ekonominin enerji krizi, ufukta görünen resesyon, artan enflasyon ve tırmanan jeopolitik gerginlikler gibi faktörlerden dolayı kötü bir durumda olduğunu söyledi. De Vries, şöyle ekledi:

“Bu sorunlar özellikle de etkili sektörlerdeki sermaye giriş ve çıkış şekli bakımından birbiriyle bağlantılı. Makroekonomik koşullar ne kadar kötüleşirse, dijital varlık sektörüne sermaye giriş ve çıkışı (likidite) da o kadar düşük olur. Likidite, blockchain'in çalışmaya devam etmesi için sunulan teşvik mekanizmalarını mümkün kılar. Madencilere gelince, likidite eksikliği doğrulayabilecekleri işlem sayısının azalması, aldıkları ücretin düşmesi ve onları ağda tutan teşviklerin azalması anlamına geliyor."

Hatta de Vries, artan enerji giderlerinin madencileri Ethereum 2.0 gibi enerji açısınan çok daha verimli hisse ispatı mekanizmasını (PoS) kullanan doğrulayıcı ekosistemlerine yönlendirebileceğini düşünüyor.

Dağıtık defter, blockchain ve merkeziyetsiz otonom organizasyonlara (DAO) altyapı sağlayan Extrachain'in CEO'su Yuriy Snigur, devam eden enerji krizinin en çok iş ispatı ağları etkileyeceğini söyledi.

Snigur, “Enerji sektörüne en bağlı olanlar onlar. Bana göre, blockchain'in değeri enerjinin anlamsızca tüketilmesinden gelmemeli. PoW bu yüzden başarısız olmaya mahkum" diye ekledi.

Makroekonomik koşullar kısa vadede olumsuz etki yapacak

YouTube kanalı Dapp Centre'ın kurucusu Nero Jay, Cointelegraph'a yaptığı açıklamada bu zorlukların kripto piyasasını genel anlamda olumsuz etkileyeceğini belirtti. Jay'e göre çoğu yatırımcı, bu yüzden kripto sektörünü en azından öngörülebilir gelecekte spekülatif ve riskli olarak değerlendirebilir.

Bir umut ışığı ise Venezuela, Türkiye, Arjantin, Zimbabve ve Sudan gibi ülkelerde yatıyor. YouTuber'a göre kripto, yukarıda bahsedilen koşullardan dolayı hiper enflasyon ve yaptırımlar ile boğuşan bu ülkelerde yaygınlık kazanabilir.

Öte yandan enerji krizi, Jay'e göre madencilik sektörünün harcadığı enerjinin daha da göze batmasıyla sonuçlanabilir.

Artan enerji fiyatları, madencilerin giderini yükseltecek. Bu durum madencileri Bitcoin satmaya zorlayarak fiyatın düşmesine de yol açabilir. Hatta kar edemeyen madenciler faaliyetlerini durdurmak zorunda kalabilir.