Stablecoin'ler, internet ödemelerinin belkemiği haline geldi. Alchemy mühendislik direktörü Noam Hurwitz’e göre benimsenme oranı artık zincir üstü işlem hacminde geleneksel büyük kart ağlarını geride bırakmış durumda.

Hurwitz, Cointelegraph’a yaptığı açıklamada stablecoin'lerin “patlayıcı” bir şekilde benimsendiğini belirterek, bunların “internetin varsayılan mutabakat katmanı” haline geldiğini söyledi.

PayPal ve Stripe gibi şirketler, zincir üstü altyapıdan faydalanmak için stablecoin entegrasyonu gerçekleştiriyor. Bu da işlemlerin daha hızlı ve daha ucuz olmasını sağlıyor. Hurwitz, “Zincir üstü hacimde Visa ve Mastercard’ı şimdiden yüzde 7 oranında geride bıraktılar,” diyerek paranın internette nasıl hareket ettiğine dair belirleyici bir değişime işaret etti.

Stablecoin ekosisteminin en büyük altyapı sağlayıcılarından biri olan Alchemy, bu dönüşümün merkezinde yer alıyor. Hurwitz, Alchemy’nin “Robinhood Wallet için zincir üstü sağlayıcı” olduğunu ve Visa, Stripe, Circle ve PayPal gibi fintech devlerinin stablecoin akışlarını desteklediğini belirtti.

Stablecoin'ler çeşitli amaçlarla kullanılıyor

Hurwitz, stablecoin'lerin parayı “ucuz, hızlı, küresel ve güvenli şekilde transfer edilebilir” hale getirdiğini söyledi. Bu özellikler onları birçok kullanım alanı için cazip kıldı. Özellikle sınır ötesi ödemeler ve Polymarket gibi tahmin piyasalarında geniş çapta benimsenme sağlandı.

Ayrıca stablecoin'lerin ABD Hazine tahvillerinin büyük alıcıları haline geldiğini belirtti. Sadece Tether (USDT), geçtiğimiz yıl yaklaşık 113 milyar dolarlık ABD borcu tutarken 13 milyar dolar kâr elde etti. Hurwitz, “Tokenleştirilmiş para, tokenleştirilmiş finansal sistemin temelidir,” diyerek bu temelin üzerine inşa edilen son finansal inovasyonları “heyecan verici” olarak tanımladı.

Tether, Almanya’dan daha fazla ABD Hazine tahvili tutuyor. Kaynak: TFTC

Hurwitz, stablecoin'lerin birçok açıdan internet ödemeleri için “varsayılan altyapı” olarak zaten çalıştığını ancak parçalı blockchain yapısından kaynaklanan zorluklara dikkat çekti.

Kurumların hızlı hareket etmek istediğini ancak sağlayıcı güvenilirliği ve karşı taraf riski gibi unsurları değerlendirmek zorunda olduğunu ifade etti. “Yeni kurulmuş küçük bir girişim, ihtiyaç duyulan hizmetleri geliştirip ölçeklerken kurumsal düzeyde operasyonları gerçekten destekleyebilir mi?” diye sordu.

Hurwitz, JP Morgan tarafından başlatılan tokenleştirilmiş banka mevduatı Kinexys’i büyük bir dönüm noktası olarak gösterdi. İzinli mevduat tokeni, kurumsal müşterilerin halka açık bir blockchain üzerinde “7/24 mutabakat, neredeyse gerçek zamanlı likidite ve potansiyel olarak faiz ödeme imkanı” ile faiz getiren mevduatlara erişmesini sağlıyor.

Yeni düzenlemelerle stablecoin ilgisi artıyor

Geçtiğimiz hafta, ABD Senatosu, stablecoin’ler için federal çerçeve belirleyen tarihi yasa olan ABD Stablecoin'leri için Ulusal İnovasyonu Yönlendirme ve Tesis Etme Yasası’nı (GENIUS Act) kabul etti.

Hurwitz, “Genius Act’in yakın zamanda kabul edilmesiyle birlikte düzenleyici ortam daha net ve yapılandırılmış hale geliyor, bu da hem yerleşik finans kuruluşlarına fayda sağlıyor hem de inovasyonu teşvik ediyor,” dedi.

Öte yandan Hurwitz, güçlü büyümeye rağmen geliştirici ve son kullanıcı deneyimini iyileştirmede yaşanan teknik darboğazlara dikkat çekti. “Şirketler kripto altyapısıyla mutabakat yapmaktan büyük fayda sağlıyor ama kullanıcı deneyimini bu altyapıdan ayırmak istiyorlar ve bunu yapmak derin teknik uzmanlık gerektiriyor,” diye açıkladı.

İleriye dönük olarak Hurwitz, çoğu finansal hizmetin kendi blockchain’lerini ve özellikle de ikinci katman ağlarını devreye alarak ekosistemlerini daha iyi ölçekleyip gelir elde etmeyi hedefleyeceğini öngördü.

Altyapı iyileştirmelerinin bu ağlar arasında “sorunsuz zincirler arası birlikte çalışabilirlik” sağlayarak stablecoin'ler üzerine kurulu daha bağlantılı ve verimli bir finansal sistem yaratacağını tahmin etti.

Hurwitz’in stablecoin'lere yönelik iyimser görüşlerine rağmen, Uluslararası Ödemeler Bankası’nın (BIS) yeni raporu, stablecoin'lerin modern finansal sistemde para olarak hizmet edebileceği fikrine karşı çıkıyor.

BIS’in 2025 Yıllık Ekonomik Raporu, stablecoin'lerin temel tekillik, esneklik ve bütünlük testlerinden geçemediğini iddia ediyor. Kurum, stablecoin'leri “dijital hamiline senet” olarak tanımlayarak, bunların gerçek paradan ziyade finansal varlıklara daha çok benzediğini belirtti.