Bu yazımda, ARK Invest yatırım fonunun 2023 yılı Şubat ayı başında çıkardığı Büyük Fikirler raporunda (Kaynak:1) yayınlanan bir grafikte farkettiğim büyüyen bir trendi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu yazıda “patlama” kelimesi, dilimizdeki olumlu manada kullanılmakta, paralel olarak yazacağım ikinci bir yazıda da olumsuz manada patlama olasılığını mercek altına alacağım.

Paylaştığım grafik, “işlem çeşidine göre Ethereum platformunun kullanımı” başlığını taşıyor. Ethereum platformu üzerinde çalışan uygulamaları ve onların ne kadar “gas”, yani Ether’e endeksli yakıt tükettiklerinin yıllar içindeki değişimini bu grafikte görebiliyoruz. Önce grafiğin net bir şekilde ortaya koyduğu geçmişte yaşanmış eski trendleri en eskisinden başlayarak incelemeye alalım:

1) Ether alım satımı ve transferleri:

Grafiğin en soldaki kısmına bakarsak, çoğunlukla mavi renk olan Eylül 2015-Eylül 2017 arası dönemde en çok para harcatan işlem ether transferleri olmuş. Zaten o dönemde Ethereum platformu yeni olduğu için üzerine henüz uygulama geliştiren fazla kuruluş yoktu. Kişiler kendi aralarında ether transferler yapıyorlardı. Tabii, o dönemde bu transferler de, ether kriptoparasının değeri de bir hayli düşüktü.

2) Token’larda yaşanan çılgın patlama…

Bundan sonra yukarıdan-aşağıya en çok kalınlık yapan bölge, kırmızı renkli olan, 2017 Eylül ayı ile (kabaca) 2020 Ekim’i arasında gördüğünüz bölümde kalıyor. Bu tarih aralığında hatırlarsanız binlerce token ve binlerce proje ortaya çıkmıştı ve bunların arasında kendi blokzincir platformu olanların dışında kalan projelerin çoğunu ERC-20 token’ları oluşturmuştu. Yani, o dönemde çıkan yeni start-up’lar çoğunlukla Ethereum üzerinde işleyen uygulamalardı ve dolayısıyla bu tabloda kırmızı renkli ve kalın bölge bu trendi bize çok güzel gösteriyor. 

Özetle, 2017 yılından başlayıp 2020’nin 3. çeyreğine kadar devam etmiş olan, ICO yapıp white paper yazarak halka arz yapan token’ların devrini bu şekilde çok net görüyoruz. 

3) DeFi patlaması (2020 Eylül-2021 Eylül)

Aynı dönemde başlayan ancak hakim trend olmayan, alttan alta ilerleyen ve yavaş yavaş büyüyen bir başka aktiviteyi de şekilde görüyorsunuz: Yeşil renkli bant, DeFi trendini işaretliyor. 2017 sonunda başlıca trend-setter olan UniSwap ve onun yanısıra, adında yemek çağrışımı olan diğer pek çok proje, patlamış mısır gibi etrafı doldurmuştu: SushiSwap, BurgerSwap vb. Ancak DeFi’nin asıl patlama yaptığı dönemin Eylül 2020 sonrası olduğunu yine bu şekilden net olarak görebiliyoruz. Yaklaşık bir yıl süren bu patlamayı da gayet net hatırlıyoruz. 

4) NFT sezonu (2021 Eylül-2022 Eylül)

Bunlardan sonraki kripto hype’ı neydi hatırlayalım: NFT’ler tabii. İşte o bir senelik yoğun NFT alım satımını da şekilde sarı renkli kalın bölge olarak görebiliyoruz.

5) Stabil token’lar devri (2022 Ekim ayı sonrası)

Covid-19’un bizi esaslı vurduğu 2020 yazından itibaren USDT’nin rakipleri olan USDC ve DAI’nin de ciddi gas harcaması yapmaya başladığını görüyoruz. Gerek Tether (USDT) ve USDC, gerekse de DAI, plaform olarak Ethereum’u kullanmakta olduğu için 2020 yazında 2-3 ay süren bir gelişme bölgesi var, bunu şekilde koyu yeşil olarak görebilirsiniz.

2022 yılı sonunda tablo bitiyor. Ancak gördüğünüz gibi tüm stabilparalar 2022’nin son 2 ayında olağanüstü bir büyüme gerçekleştirerek 2023’e müthiş bir giriş yapmış durumdalar. Eğer aynı trendin 2023 başından itibaren devam ettiğini tahmin edersek, eskiden NFT ve DeFi’de olduğu gibi, bu yıl da stabilparaların patlama devrini yaşayacağımızı kestirebiliriz. Kapalıçarşı tarafına yolunuz son zamanlarda düştüyse görmüşsünüzdür, eskiden bitcoin satan dükkanlar şimdi tether’ci olmuşlar, çılgın gibi USDT işlemleri gerçekleşiyorlar. Türkiye’nin İran ile tüm ticareti, bankadan geçemeyen tüm ticari alış-veriş ödemeleri adeta bu dükkanlar aracılığı ile USDT’ye kaymış. Bir de Türkiye ve Kıbrıs eksenli dev bir USDT arbitraj trafiği var ortada. Bunun da neye hizmet ettiği, kimler tarafından yapıldığı yakında ortaya çıkar.

Rusya’nın Batı bankalarından ve ülkelerinden yaptırım yemesinin ardından bir süre bocalama olmuştu. Ancak şimdi onların da, yani Rus iş adamları ve vatandaşlarının da bazı gri alanlarda kalmış borsaları kullanarak (öhhö- Binance P2P pazarı-öhhö) BUSD stabil parası vasıtasıyla para transferi yaptıklarını tahmin ediyorum, zira Rusya’nın USDT/RUB ve BTC/RUB pair’leri son aylarda göze batar seviyede değil (Kaynak:2). Acaba bu nedenle midir bilinmez, Paxos’un stabilparasına, USDC’den pek bir farkı olmamasına rağmen SEC kapatma şerhi koydu. Binance de bunun üzerine büyük bir hızla BUSD ile ilişkisini sonlandırdı. Bu konuda Cem Yavuz arkadaşımızın yazısı için tıklayınız: https://tr.cointelegraph.com/news/paxos-says-it-is-in-constructive-discussions-with-the-sec.

Son söz:

Bu yazıda 2023 yılında olumlu manada patlama yapacağını öngördüğüm stabilparaları ele aldım: Şu anda dünyada iki kutuplu bir stabilpara düzenine geçildiği anlaşılıyor, USDT ve USDC. Bunlardan ikincisinin sahibi olan Circle’ın JP Morgan başta olmak üzere bankacıların yatırımı olduğunu biliyoruz. Birincisi ise yıllardır gerçek sahibini gizlemeyi başarıyor. Orada elimizdeki temel ipucu, USDT’ye Kuzey Amerika kıtasında likidite sağlayan Galaxy Digital isimli dev kuruluş: Bu kuruluşun ortaklık yapısını incelersek belki bir ipucu bulabiliriz. 

NOT: Son not olarak da şekilde gördüğünüz MEV Bots nedir, onu da anlatayım: Bunlar, kişilerin yapacağı token alımlarını saniyeler önceden tesbit edip arbitraj yapan programlı robotlardır.
Kaynaklar:

1- https://ark-invest.com/big-ideas-2023/
2- https://www.theblock.co/data/crypto-markets/spot