Bitcoin (BTC) fiyatı, 17 Şubat'a 50 bin doların üzerinde başladı.
Vadeli işlem ve opsiyon göstergeleri ise bu yükselişe uyum sağlamıyor ve opsiyon piyasaları sakinliğini korurken, alıcıların fazla borçlandığına işaret ediyor. İki piyasa da analiz edildiğinde, bu uyuşmazlığa neyin neden olduğu konusunda bir çıkarım yapılabilir.
Option piyasaları sakinliğini koruyor
Opsiyon piyasalarını analiz ederken en önemli araçlardan birini yüzde 25 delta eğrisi temsil ediyor. Bu gösterge, benzer alım ve satım opsiyonlarını yan yana kıyaslıyor.
Gösterge, satım opsiyonları primi benzer risk seviyesine sahip alım opsiyonlarından yüksek olduğunda negatife dönüyor. Negatif eğri ise aşağı yönde korumanın daha maliyetli olacağına ve dolayısıyla yükselişe işaret ediyor.
Yüzde 25 delta eğrisinin pozitife dönmesi ise tam tersi şekilde düşüş sinyalleri veriyor.

Yüzde -10 (kısmen yükselişe işaret eden) ve yüzde +10 (kısmen düşüşe işaret eden) arasındaki bir eğri göstergesi normal kabul ediliyor. Geçtiğimiz üç ay boyunca yüzde 10 veya daha yüksek bir 30 günlük eğri hiç görülmedi.
Bitcoin'in 11 Ocak'ta yüzde 24'lük, 10 gün sonra ise yüzde 19'luk bir düzeltme daha yaşadığı göz önüne alınırsa, bu veriler yükseliş beklentilerini güçlendiriyor. Yine de opsiyon yatırımcılarının aşağı yönde koruma için daha fazla prim talep ettiklerine dair bir veri bulunmuyor.
Vadeli işlemler alarm veriyor
Yatırımcılar, vadeli işlemler ve spot piyasası arasındaki maliyet farkını ölçerek piyasadaki yükseliş beklentisi hakkında bir çıkarım yapabilirler.
Üç aylık vadeli işlemler, genellikle spot borsalara kıyasla yüzde 6 ila 20 yıllık prim ile işlem görüyor. Bu göstergenin negatife dönmesi ise tehlike işareti veriyor ve düşüş beklentisini gösteriyor.
Diğer yandan primin sürekli olarak yüzde 20'nin üzerinde olması, alıcıların fazla borçlandığını gösteriyor ve dev likidasyonlar ve hemen ardından piyasa çöküşleri yaşanma olasılığını artırıyor.

Yukarıdaki grafik, bu göstergenin 27 Ocak'ta yüzde 1,5'te dip yaptığını, daha sonra ise Bitcoin'in 35 bin doların üzerine çıkmasıyla birlikte yüzde 4,5 ve daha yukarısına çıktığını gösteriyor. Vadeli işlem primi, en kötü dönemlerinde bile yıllık yüzde 10'un üzerine tutunmayı başardı ve profesyonel yatırımcıların yükseliş beklentisini ortaya koydu.
Yüzde 5,5 olan ve yılda yüzde 50'ye denk gelen mevcut seviye ise alıcıların fazla borçlandığını gösteriyor. Bu sorunun temeli, daha çok bireysel yatırımcılar tarafından kullanılan sürekli vadeli işlemler olabilir.

Fonlama oranının haftalık yüzde 2,5'i geçtiğini ve mart tarihli sözleşmelerinin yüzde 50'lik yıllık primini çoktan karşıladığına dikkat edin.
Bu nedenle arbitraj yatırımcıları ve piyasa yapıcılar, sürekli vadeli işlemlerde kısa pozisyon alırken ve kur farkından kâr sağlarken bu sözleşmelere bu derece yüksek prim ödemeyi kabul ediyorlar.
Tüm bunlar, opsiyon piyasaları sakinliğini korurken vadeli işlem piyasalarında alıcıların neden fazla borçlandığını açıklıyor. Opsiyon hacminin büyük çoğunluğunu kurumsal müşteriler ve balinalar oluştururken, vadeli işlem piyasalarında uyumsuzluğun temelinde bireysel yatırımcılar var gibi gözüküyor.
Burada belirtilen fikir ve görüşler yalnızca yazara aittir ve Cointelegraph'ın görüşlerini yansıtmaz. Her yatırım risk içerir. Karar vermeden önce kendi araştırmanızı yapın.