Öne çıkanlar:

  • ABD borç tavanının yükseltilmesinin etkileri üzerine yatırımcılar düşünmeye devam ederken, kripto para piyasasının gücü korunuyor.

Kripto para piyasası, çarşamba günü açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) raporuna ve ABD ile Çin arasında tırmanan bir ticaret savaşına ilişkin beklentilerin azalmasına olumlu tepki verdi. Bu tür senaryolarda alternatif korunma araçlarına olan talep genellikle zayıflar, yine de Bitcoin (BTC) 109.000 dolara yaklaşırken, Ether (ETH) yüzde 3'lük bir artışla 2.800 doların üzerinde işlem gördü.

S&P 500 vadeli işlemleri (solda) vs. Bitcoin/USD (sağda). Kaynak: TradingView / Cointelegraph

Henüz bir trendden söz etmek için erken olsa da, kripto para piyasası geleneksel varlıklardan hafifçe ayrışmış gibi görünüyor. S&P 500 endeksi, ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin ile yaptığı yeni ticaret anlaşmasını duyurmasıyla ilk kazançlarının bir kısmını geri verdi.

Anlaşmaya göre, her iki ülke de gümrük vergilerini şubat ayındaki seviyelere çekecek, bu da gerilimi azaltacak ve misilleme vergilerini ortadan kaldıracak. Ancak, hisse senedi piyasasının performansı, yatırımcıların bu gelişmeden pek etkilenmediğini, ekonomik yıkım riskinin önemli ölçüde azalmış olmasına rağmen, göstermektedir.

Bitcoin, Ether potansiyel likidite enjeksiyonundan faydalanıyor

ABD Tüketici Fiyat Endeksi’nin yıllık yüzde 2,4 enflasyon oranı açıklaması, özellikle devam eden küresel ticaret savaşının neden olduğu fiyat artışı endişeleri bağlamında bir miktar rahatlama sundu. Genellikle bu tür gelişmeler hisse senetlerine olan güveni artırır ve ABD dolarını güçlendirir, ancak yatırımcılar ABD hükümetinin büyüyen borcuyla ilgili hala huzursuz.

ABD Dolar Endeksi (DXY). Kaynak: TradingView / Cointelegraph

ABD Dolar Endeksi (DXY), son yedi haftanın en düşük seviyesine gerileyerek yatırımcıların dolardan uzaklaştığını gösterdi. Bu düşüş genellikle, yatırımcı güveninin ABD Merkez Bankası'nın ekonomik riskleri yönetme kapasitesine olan inancının azaldığını ve ülkenin mali gidişatıyla ilgili endişelerin arttığını işaret eder. Bu doğrultuda piyasa katılımcıları diğer büyük itibari para birimlerine yöneliyor.

Salı günü, JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon, özel kredilerin oluşturduğu risklere dikkat çekti. CNBC’ye göre Dimon, ABD’nin hala bir durgunluğa karşı savunmasız olduğunu ve özellikle istihdamın “biraz azalacağını” ve enflasyonist baskının sürdüğünü belirtti.

RSM baş ekonomisti Joe Brusuelas, Yahoo Finance’a “gümrük vergilerinden çok fazla ya da herhangi bir geçiş etkisi görmüyoruz” dedi. Kısacası, güçlü ekonomik büyümenin eksikliği yatırımcılar için temel endişe olmaya devam ediyor. ABD Merkez Bankası mevcut faiz oranlarını ne kadar uzun süre korursa, durgunluk olasılığı o kadar artar.

Aralık 2025 için ima edilen Fed faiz beklentileri. Kaynak: CME FedWatch.

CME FedWatch aracına göre, yıl sonu Fed Fonları hedef oranı için vadeli işlem bazlı olasılıklar geçen ay boyunca önemli ölçüde değişti. Piyasalar, aralık ayına kadar faiz oranlarının yüzde 3,75 veya üzerinde olma ihtimalini şu anda yüzde 73 olarak fiyatlıyor; bu oran bir ay önce yüzde 42,5’ti.

İlgili: Japon Merkez Bankası Bitcoin'i yeniden uçuşa geçirebilir

Yüksek faiz oranları ekonomide çift yönlü olumsuz etki yaratır; bireyler, şirketler veya hükümet için borçlanma ve borç yenileme maliyetlerini artırır. Ayrıca, beklenen enflasyonun üzerinde olan faiz oranları, sabit getirili yatırım araçlarını daha cazip hale getirdiğinden riskli varlıklar üzerinde baskı oluşturur.

Hisse senedi piyasasından ayrışmanın ilk işaretleri, yatırımcıların daha yüksek getiri arayışında olduğunu ve ABD hükümetinin borç tavanını artırmaya hazır olduğuna dair sinyalleri değerlendirdiğini gösteriyor. Sonuç olarak, ekonomik büyüme beklentilerinden bağımsız olarak, yatırımcılar merkez bankalarından ek likidite beklentisi içinde olduğu için kripto para birimleri bu ortamdan fayda sağlayabilir.

Bu makale yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır ve yasal veya yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Burada ifade edilen görüşler, düşünceler ve fikirler yalnızca yazarın kendisine aittir ve Cointelegraph'ın görüşlerini veya fikirlerini yansıtmaz.