Uluslararası düzenleyiciler, kripto para sektörü hakkında endişelenmeli mi? İngiliz finansal suçlar uzmanına göre bu sorunun cevabı hayır.

Birleşik Krallık Mali Tutum Otoritesi bireysel ve yasal soruşturmalar başkanı Therese Chambers, söz konusu açıklamayı 5 Mart'ta New York Üniversitesi Hukuk Bölümü'nde verdiği ''Dijital Varlıkların İlerlemesi ve Finansal Suç Risklerine Değinmek'' adlı konuşması sırasında yaptı.

No longer radical?

Chambers, blockchain teknolojisinin kimlik doğrulamadan sakınan ve dijital gizliliği savunan özgürlükçü bir ideolojiyi temsil ettiğini söyledi.

Chambers, FCA gibi düzenleyici kuruluşların sektörün Para Aklamayı Önleme (AML) düzenlemelerine direnmesini beklediğini açıkladı.

Bitcoin teknik kılavuzunun 2008 küresel ekonomik kriziyle çakışmasına değinen Chambers, kripto paraların yalnızca dijital dolar yaratma veya FinTech uygulaması oluşturma girişimi olmadığını, çok daha radikal bir fikri temsil ettiğini ileri sürdü.

Kuruluşlar, geleneksel olarak finansal sistemdeki aracıları düzenleme yetkisine sahip olsa da, para birimlerini düzenleme gücüne sahip değil. Bu bakımdan Bitcoin'in yıkmaya çalıştığı yapının ta kendisine dayanıyorlar.

Chambers, kripto varlık piyasasının temellerini özgürlükçü hareket oluştursa da, durumun artık tam da böyle olmadığını söyledi:

“Piyasanın son on yıldaki gelişmesi, birçok yönden geleneksel finans piyasalarındaki gelişmeleri taklit ediyor.”

Chambers, dijital egemenlik ve aracıları ortadan kaldırma gibi konuların düzenleyiciler için büyük bir problem olmadığını, güncel tahminlere göre piyasadaki faaliyetlerin yüzde 90'ının merkezi borsalarda gerçekleştirildiğini söyledi.

Bitcoin, FCA'nın tüketici araştırmasına göre asıl kullanım şekli olan eşler arası dijital nakitten çok alternatif bir yatırım aracı olarak kullanılıyor, ki bu da geleneksel finans hizmetlerine oldukça benziyor.

Merkeziyetsiz borsaların karşılaştığı zorluklar 

Cointelegraph, geçtiğimiz aylarda merkeziyetsiz borsaların karşılaştığı zorlukları analiz etmişti. John McAfee, bu zorlukları şöyle özetledi:

“SEC, AML ve KYC prosedürlerini takip ettiğimiz sürece her şeyin yolunda olduğunu söylüyor. İki prosedürü de takip etmiyoruz. Edebilsek bile neden edelim? Yalnızca insanlara blockchain teknolojisine açılan bir pencere sunuyoruz. Bu hükümet için değil, insanlar için.”