Bitcoin fiyatı 2017 sonunda türev işlemlerinin başlamasıyla büyük düşüş yaşadı. Eski CFTC Başkanı Christopher Giancarlo türevlerin zaten Bitcoin’i (BTC) düşürmek için getirildiğini Ekim ayında adeta itiraf etti.
Türev işlemler yatırımcıya elinde olmasa bile Bitcoin’i açığa satma imkanı sağlıyor. 2019 Yılında ise kripto para camiası yine bir türev platformu olan Bakkt’a çok ümit bağlamıştı. Diğer Türev platformları işlemlerin nakit yani dolar ile takas edildiği ya da sonuçlandırıldığı platformlardı. Oysa Bakkt’ta işlemler Bitcoin ile sonuçlandırılıyordu.
Bu durumda Bakkt’ta işlem yapacak kurumsal yatırımcıların daha fazla gerçek Bitcoin talebi oluşturacağı düşünüldü. Ayrıca Bakkt’ın sahibi ICE aynı zamanda New York Borsası’nın da sahibi olduğu için çok talep görmesi bekleniyordu.
Ancak öncelikle işlem hacimleri diğer platformlara göre çok düşük kaldı. Aslında işlem hacmi hemen sürekli artmaya başladı. Hala her gün yeni Bakkt işlem hacmi rekorları kırılıyor. Ancak aynı dönemde Bitcoin fiyatı artmadı tersine düştü.
Anlaşılan kurumsal yatırımcılar Bitcoin satın alıp bunu Bakkt’ın güvenilir saklama hizmetleri ile tutmak seçeneğine sıcak bakmıyor. Analist Alex Krüger’in Twitter’da yaptığı açıklamalara göre Bakkt’ta gerçek Bitcoin teslimatı Ekim ayında sadece 15 ve Kasım’da ancak 17 adet oldu.
Krüger bunun tüm türev piyasalarında normal olduğunu anlatıyor. Yatırımcılar kontrat bitiminde ya kontratın vadesini yeniliyor ya da işlemi kapatıyor. Çok azı gerçek Bitcoin teslimatını tercih ediyor.
Hatta Bakkt yönetimi Kasım ayında yakında nakit takaslı Bitcoin işlemleri de başlatacağını duyurdu.
Bu durumda adı Bakkt da olsa türev platformlarından gerçek Bitcoin talebi oluşturmalarını beklemek boşuna.
1971’de ABD Dolar ile altının bağını kopartıp sınırsız dolar basmaya başlayınca, altın ve gümüş fiyatları -tıpkı 2017 Bitcoin yükselişi gibi- hızla tırmanmaya başlamıştı. Türevler işte bu artışı durdurmak için önemli bir piyasa haline gelmişti. Bugün hala Amerika’da türevler yolu ile altın ve gümüş fiyatlarının bastırıldığına dair dava ve soruşturmalar söz konusu olabiliyor.
Aynı şekilde uranyum fiyatları çok yükseldiğinde de türev işlemleri başlatılmış ve fiyatlar düşürülmüştü.
Türev işlemleri zaten fiyatları baskılamak için kullanılıyorsa çare ne olabilir?
Kripto para piyasalarının son yıllarda en önemli beklentilerinden bir tanesi de ABD’de Bitcoin ETF’i (Borsa Yatırım Fonu) çıkarılmasına izin verilmesi idi.
ETF belirli bir varlığı kendisi satın alıp ona dayalı çıkardığı kağıdı borsada satan fon çeşididir. Böylece bireysel ya da kurumsal yatırımcı gerçekten Bitcoin almanın ve saklamanın zorlukları ile karşılaşmadan ETF’i alıp satarak işlem yapabilir.
ETF’in bir varlığa olumlu katkısı sadece onu gerçekten satın almasından değil aynı zamanda onu ‘borsa’ gibi çok fazla yatırımcının olduğu bir alana taşımasından gelir. Örneğin Grayscale ya da Van Eck’in ETF benzeri ürünleri var. Ancak bunlar klasik borsalarda değil, tezgah üstü piyasada (OTC) işlem görüyor.
Yine ETF benzeri ETN ve ETP gibi ürünler vardır. Bunların Bitcoin versiyonları çoktan çıkmıştır. Ancak bu ürünler ya borç ya da türev mekanizmalarıyla birlikte çalışır. Yani tam olarak gerçek talep oluşturmazlar.
Çarenin ETF olduğu çok açık.
Yalnız türevler geldiğinde sevinen ya da Bakkt’a umut bağlayan kripto para piyasası; ABD’nin Bitcoin ETF’ini onaylamasını da boşuna bekliyor. Çünkü ABD sınırsız basılan dolara tehdit oluşturabilecek sınırlı varlıkları ancak türevle bastırır ve onlara ETF gelmemesi için elinden geleni yapar.
Zira altın ETF’i de 2003 yılında ilk kez ABD’de değil Avustralya’da piyasaya çıkmıştır. ETF çıktığında 300 dolar civarında olan altın fiyatı %600’den fazla artışla 2011 yılında 1900 dolara kadar tırmanmıştır!
Bu durumda ufka ETF için bakalım. Ama ABD tarafına değil. Belki doğuya. Aslında fırsatı kaçırmamalıyız. Neden İstanbul Finans merkezinin dünya çapında ilk ürünü bir Bitcoin ETF’i olmasın?