Bitcoin, 2008 yılında Satoshi Nakamoto tarafından ilk kez ortaya atıldığında, James A. Donald sistem hakkında genel bir yorum yapmış ve şu ifadeleri kullanmıştı: “Anladığım kadarıyla teklifiniz istenen boyuta ölçeklenemiyor gibi görünüyor.” Aradan geçen on yıla rağmen, Bitcoin ve benzeri ünlü kripto para birimlerinin bugün bile en büyük sorunu ölçeklenebilirlik…

Peki bu ölçeklenebilirlik tam olarak ne anlama geliyor? Bitcoin’in ilk günden bu yana gösterdiği performansa baktığımızda, saniyede yaklaşık 7 işlem gerçekleştirebildiğini görüyoruz. Bu sayı, başlangıç aşamasında yeterliyken, sistemin birkaç yılda geldiği noktada tıkanmalar yaşanmaya başladı. Bunun sonucu olarak da işlemlerin tamamlanması daha uzun zaman alıyor ve işlem ücretleri de yükseliyor.

Bitcoin eğer, mevcut ödeme sistemlerine tam manasıyla bir alternatif oluşturacaksa, onlarla her alanda rekabet edebilecek güce sahip olmalı. Şu an itibarıyla, o seviyeye yaklaşamıyor bile! Durumun büyüklüğünü anlamak için şu karşılaştırmayı yapmak yeterli: Bitcoin ile her saniyede 7 işlem gerçekleşebiliyorken, Visa’nın bu süredeki ortalaması 24.000… Hatta 50.000 işlem seviyesine bile ulaşıldığı bile oluyor.

Transactions per second - Visa, Bitcoin and Bitcoin Cash

Bitcoin topluluğu yıllar boyu, Bitcoin’in ölçeklenebilirliğinin nasıl geliştirileceğine dair çeşitli önerilerde bulundu, ancak ortak bir payda üzerinde fikir birliği sağlanamadı. Bu nedenle, orijinalinden farklı para birimi sunan ama temel yapısı Bitcoin’e benzer olan birçok ağ bulunuyor. Gelgelelim, şu an için işe yarayabildiği test edilerek kanıtlanabilmiş çözüm oluşmuş diyebiliyoruz. Adı da Lightning Network…

Lightning Network nedir?

Geçmişte uzun mesafeli iletişimin en hızlı ve en etkili yolu telgraf göndermek olarak biliniyordu. Bunu yapmak için postaneye gitmek ve bir form doldurmak gerekiyordu. Mesajın içinde yer alan harf sayısına göre de ücretlendiriliyordu. Bu işlemin ardından ilgili mesaj, hedef noktasına en yakında bulunan telgraf ofisine gönderiliyordu. Görevli bir postacı da daha sonra bu telgrafı hedefine götürüyordu.

Yani, basit bir kısa mesaj göndermek için çok sayıda insan çalışıyordu ve bu işlem için de belli bir miktar para ödemek gerekiyordu. Bu yöntem, hemen hemen Bitcoin ağının şu anki durumunu özetliyor. Bu örneğimiz üzerinden gidecek olursak Lightning Network, sadece bir tuşa basarak ulaşmak istediğimiz kişiyi hızlı arama listesine kaydetmemize benziyor.

Captain Jack Sparrow uses Lightning Network technology

Basitçe söylemek gerekirse, Bitcoin Lightning Network'ün ardındaki fikir, hızlı arama listesine benziyor. Yani tek bir işlemi tamamlamak için ağdaki tüm işlemleri kaydetmeye gerek yok.

Lightning Network, ağdaki tüm işlemleri kaydetmek yerine, Bitcoin’in zincirine başka bir katman ekliyor ve bu ilave katman üzerinde iki taraf arasında ödeme kanalları oluşturmalarını sağlıyor. Kanallar, işlem tamamlanana kadar geçerliliklerini sürdürüyor. İki kişi arasında oluşturulduğu için, işlemler neredeyse gerçek zamanlı biçimde tamamlanıyor ve ücretler de çok düşük, hatta sıfır oluyor.

Lightning Network nasıl çalışır?

Ali ve Veli olmak üzere iki kullanıcıyı ele alalım. Bunlar birlikte çalışıyor olabilirler, akraba ya da arkadaş olabilirler. Önemli olan, birbirlerine sık aralıkla, hızlı ve düşük ücretle para göndermeleri gerektiği… Bu amaçla Lightning Network üzerinde bir kanal kurdular farz edelim.

Öncelikle, her ikisinin de kendi özel anahtarlarıyla erişebilecekleri, mulitisignature (çoklu imza) cüzdan oluşturmaları gerekiyor. Daha sonra her ikisi de belirli bir miktar Bitcoin’i (örneğin, her biri için 3 BTC olsun) bu cüzdanın içine aktarıyor.

Bitcoin mulitisignature wallet

Bu noktadan itibaren iki kullanıcı arasında sınırsız gerçekleştirilebiliyor. Esasen, bu işlemler, ortak cüzdanda depolanan fonların yeniden dağıtılmasından başka bir şey değil. Örneğin Ali, Veli’ye 1 BTC göndermek isterse, bu miktarın mülkiyet hakkını kendisine devretmesi yeterli oluyor. Ardından ikisi için de güncellenmiş olan güncel hesap dökümünü, özel anahtarlarını kullanarak imzalıyorlar.

Fonların asıl anlamda el değiştirmesi, iki hesap arasında oluşturulan kanal kapandığı zaman gerçekleşiyor. Algoritma, kimin ne kadar varlık sahibi olduğunu belirlemek için en son imzalanan dökümü kullanıyor. Yani, Ali ve Veli bu işlemden sonra kanalı kapatmaya karar verirse Ali 2 BTC, Veli ise 4 BTC alacak.

A girl uses Lightning Network technology

İlk ve son bakiye bilgileri, sadece kanal kapandıktan sonra Bitcoin blok zincirine gönderiliyor. Bu sayede Lightning Network, kullanıcıların ana zincirin dışında sayısız işlem yapmalarını ve daha sonra bunları tek bir işlem olarak kaydetmelerini sağlıyor.

Buradaki en heyecan verici şey, teknoloji yaygın olarak kullanılmaya başlandığında, belirli bir kişiye transfer yapmak için mutlaka bir kanal kurmaya gerek kalmayacak olması. Bunun yerine, zaten bağlı olduğunuz kişilerin kullandıkları kanalın içine ödeme gönderebileceksiniz. Sistem bu noktada kullanıcıya yardımcı olacak ve otomatik olarak en kısa rotayı bulacak.

Lightning Network teknolojisi, Bitcoin için sıklıkla getirilen “bir fincan kahvenin ödemesini yapma” eleştirisine iyi bir cevap niteliği taşıyor. Görüldüğü üzere, Lightning Network ağı üzerinden kahve ödemesi rahatlıkla yapılabilir ve bu işlem için neredeyse hiçbir ücret ödemeye de gerek kalmaz.

Güvenlik konusuna gelince… Lightning Network konseptinin, blok zincirin bir üst katmanında çalıştığını ve kendi başına bir güvenlik sisteminin olmadığını bilmek gerek. Bu nedenle, genellikle küçük ve hatta sembolik işlemler için kullanılması çok muhtemel. Merkezi olmayan güvenliğe ihtiyaç duyan daha büyük transferler, yüksek olasılıkla orijinal katman üzerinde gerçekleştirilecektir.

Secure Bitcoin wallet

Lightning Network teknolojisinin test edilen bir diğer etkileyici özelliği de, farklı zincirler arasında token aktarılmasını sağlayan atomik takas işlemleri. Bu yöntem sayesinde, herhangi bir kripto para birimini, alım satım platformlarını kullanmadan farklı bir birimle değiştirmek mümkün oluyor.

Dolayısıyla Lightning Network teknolojisi, merkezi kripto para borsalarının güvensiz yapılarını ve işlem yapma güçlüklerini de ortadan kaldırma gücüne sahip. Bunun ilk örneğine, Bitcoin ve Litecoin zincirleri arasında test amaçlı gerçekleştirilen token değiş tokuş işlemi ile şahit olmuştuk.

Lightning Network teknolojisini kim geliştirdi?

Lightning Network, ilk olarak 2015 yılında Joseph Poon ve Thaddeus Dryja tarafından ortaya atıldı. Lightning Network hakkında yayımlanan teknik makaleye buradan ulaşabilirsiniz.  Lightning Network’ün geliştirilmesi için yoğun biçimde çalışan üç takım bulunuyor: Blockstream, Lightning Labs ve ACINQ.

Bu girişimlerin her biri, Lightning Network protokollerini, farklı programlama dillerinde yazılmış olan kendi uygulamaları içinde çalışacak biçimde geliştiriyorlar.

Blockstream logo

Blockstream, Lightning Network’ün C versiyonu için çalışıyor.

Lightning Labs logo

Lightning Labs, ise Golang dilinde yazılmış Lightning Network Daemon (lnd) uygulamasını geliştiriyor.

ACINQ logo

ACINQ ise Scala entegrasyonundan sorumlu.

Bunlara ek olarak, an itibarıyla geliştirilmekte olan başka uygulamalar da var. Tam listeye buradan ulaşabilirsiniz. Son olarak, yapılan testler sonucunda, üç ana uygulamanın tam olarak birlikte çalışabildiklerini ve birbirleriyle sorunsuz bir şekilde çalışabileceklerini ispatladıklarını da vurgulamak gerekiyor.

Lightning Network nerede, ne zaman ve neden kullanılacak?

Kripto para ekosistemi, Lightning Network sisteminin kullanıma açılacağı günü büyük bir hevesle takip etti. Sistem özellikle Bitcoin için tasarlanmış olsa da, teknoloji şu anda Stellar, Litecoin, Zcash, Ether ve Ripple gibi bir dizi kripto para birimi için de geliştiriliyor.

Bitcoin için geliştirilen sistem; Blockstream, Lightning Labs ve ACINQ entegrasyonları ile zaten kullanıma açıldı. Her üç sistemin de birbirleriyle kusursuz biçimde çalıştıkları kanıtlandı. Buna ek olarak, uygulamaya ait şartname (lightning specifications) ve kullanım senaryolarına dair bilgiler de kamuoyuna paylaşıldı.

Kullanım senaryoları için çizilen çerçeve, uygulama geliştiricilerinin Lightning Network sistemini diğer programlama dilleri üzerinde kullanılabilmeleri ve ağın ilerlemesi için büyük bir adım olarak görülüyor.

Her şeye rağmen, ağın henüz başlangıç ​​aşamasında olduğunu da unutmamak gerekiyor. Ağın henüz gerçek hayat senaryoları üzerinden, günlük kullanıcıların işlem yapabilmesini mümkün kılan bir çeşidi bulunmuyor. Dahası, mevcut uygulamalar içlerinde hala oldukça fazla hata barındırıyor. Lightning Network geliştiricileri ise, gerçek para kullanmadan Bitcoin’in test ağını denemeleri için kullanıcılara çağrıda bulunuyorlar. Kullanıcılar test yaptıkça geliştiricilerin de ellerindeki kontrol verilerinin sayısı artacak.

Lightning Network implementations are quite buggy

Geliştiriciler ayrıca, ağa ait kodun çok karmaşık olduğunu ve sıkı testlerden geçmesi gerektiğini hatırlatarak, kullanıcılara sabırlı olma çağrısında bulunuyorlar. Bitcoin topluluğu tarafından tam olarak benimsenmesi için, Lightning Network teknolojisinin güvenli ve kullanışlı olduğunu kanıtlaması gerekecek. Geliştiriciler nihai tarih verme konusunda da kesin konuşmuyorlar. Ele alınması gereken birçok faktörle birlikte, Lightning Network’ün tam manasıyla çalışmasının birkaç aydan birkaç yıla kadar sürebileceğini belirtiyorlar.

Lightning Network teknolojisinin kullanılma sebebine gelecek olursak, aslında cevap çok basit: ölçeklenebilirlik. Ağ gerçekten Bitcoin’in ana sorununa çözüm getirecekse, büyük olasılıkla diğer kripto para birimleri tarafından da benimsenecektir.

Bu durumda, zincirler arası takas teknolojisinin daha da geliştirilmesi olasılığı var. Haliyle gerçekten merkezi olmayan kripto para borsalarının oluşturulması yolunda ilk adım da atılmış olacak.

Bitcoin Lightning Network

Lightning Network teknolojisinin artıları

Yazının başında da belirtildiği gibi, Lightning Network şu an için emekleme döneminde. Halen gelişme aşamasında ve geliştiriciler hayal ettikleri gibi çalışıp çalışmayacağını anlamaya çalışıyorlar. Eğer başarılı olursa, Lightning Network teknolojisinin sağlayacağı avantajlardan bazıları şu şekilde:

İşlem hızı: Ağ resmen kullanıma açıldıktan sonra, yapmaya çalıştığınız her işlem için birden fazla onay almak için beklemeniz gerekmeyecek. Ağ ne kadar meşgul olursa olsun işlemler neredeyse gerçek zamanlı biçimde tamamlanacak. Böylece kripto para piyasası; Visa, MasterCard ve PayPal gibi geleneksel ödeme sistemleriyle rekabet etme konusunda elini güçlendirecek.

İşlem ücretleri: İşlemler aslında Lightning Network kanalları içinde ve ana zincirin dışında gerçekleşeceğinden, çok düşük işlem ücreti ödenecek. Bu durum, Lightning Network’ün temel avantajlarından biri. Zira Bitcoin; mağaza, kafe, restoran ve benzeri yerlerde ödeme yöntemi olarak kullanılabilecek.

Bitcoin transaction fees and an airport

Ölçeklenebilirlik: Lightning Network teknolojisinin, Bitcoin ve diğer kripto para birimlerinin saniye başına işlem sayısını, saniyede en az 1 milyon adet olacak biçimde, eşi benzeri görülmemiş bir seviyeye çıkaracağı iddia ediliyor.

Zincirler arası atomik takaslar: Farklı blok zincirleri arasında yapılan ilk testlerin başarılı sonuç vermesi, geliştiriciler tarafından heyecanla karşılandı. İki farklı zincirin aynı hash fonksiyonunu paylaşması durumunda (büyük çoğunluğunda bu durum geçerli), kullanıcılar üçüncü parti aracılara güvenmek durumunda kalmadan, bir zincirden diğerine para transferi yapabiliyorlar. Bu teknolojinin gerçek anlamda devrimci bir potansiyeli olduğu konusunda uzmanlar hemfikir.

Güvenlik ve anonimlik: Kripto para birimlerinin büyük çoğunluğu tamamen anonim biçimde kullanılmıyor. Bir cüzdandan diğerine yapılan transferler izlenebiliyor. Lightning Network söz konusu olduğunda, işlemlerin çoğu ana zincirin dışında gerçekleştiği için, oluşturulan özel kanallar üzerinden yapılan mikro ödemelerin izlenmesi imkansıza yaklaşacak.

Lightning Network teknolojisinin eksileri

Tam anlamıyla işlevsel değil: Lightning Network teknolojisinin belki de en büyük dezavantajı, henüz tam olarak işlevsel olmadığı gerçeği. Bu yüzden de, ne kadar iyi olduğunu net biçimde ortaya koymanın hiçbir yolu yok. Dahası, bu kavram kağıt üzerinde harika görünüyor, ancak gerçek hayat senaryolarına uyarlandığında aynı şekilde başarılı olup olmayacağını öngörmek imkansız.

Kanalların karmaşıklığı: Teorik olarak Lightning Network, bir kez kurulduktan sonra kesintisiz biçimde işlem yapmaya izin veren kanallar ağı olarak tasarlanıyor. Öte yandan, ödemenin düzenli bir rota çizmeden, farklı kanallar üzerinden gitmesi gerekirse nasıl bir sonuçla karşılaşacağı muamma. Elbette, işleminizin düzinelerce ara kanaldan geçmesi gerekirse, ödenecek ücretler de artacaktır.

Kanal üst sınırları: Ağın bir başka dezavantajı, mevcut sürümde oluşturulan kanalların üst sınırlarının olması. Yani, iki cüzdan sahibi tarafından kurulan bir kanal, kullanıcıların ilk başta aktardıkları toplam meblağ büyüklüğündeki üst sınır ile çalışıyor. Bu durum, kimi kullanıcıları, sahip oldukları likiditeyi Lightning Network kanallarında mı, yoksa ana zincirde mi saklamaları gerektiği konusunda seçim yapmaya zorlayacaktır. Özellikle düşük meblağı bulunan kişiler için bu yöntemin, ideal bir kullanım şekli olmaktan uzak durduğu söylenebilir.

Hub’lar / Merkezler: Kanallar içinde gerçekleşen işlemlerin ana zincire aktarılması için kullanacak ve yüklü meblağa sahip Lightning Network hub’larının ya da merkezlerinin oluşturulması da bir eksi olarak göze çarpıyor. Birçok Bitcoin kullanıcısı, bu sistemin ağı merkezileştirmek şeklinde algılıyor. Ancak, bu tür hub'ların işlem ücretleri üzerinden önemli bir kar elde etmesi olası değil.

Açıkladığımız tüm bu Lightning Network artı ve eksilerinin kesinleşmiş bilgileri yansıtmadığını ve tamamen spekülatif olduklarını bir kez daha hatırlatmakta fayda var.

Lightning Network teknolojisini kullanmalı mıyım?

Açıkçası, deneyimli bir kullanıcı değilseniz, henüz Lightning Network sistemini kullanamazsınız. Kısacası yapabileceğiniz en iyi şey, şu an için beklemek. Yıldırım ağının gerçekten çalıştığını görmeli, güvenlik açısından yeterliliği konusunda emin olmalısınız. 

Unutmayın ki Lightning Network, Bitcoin’in ölçeklendirme sorununa getirilen tek alternatif değil. Bitcoin Cash’in (BCH) asıl rakip olarak yer aldığı bu yarışta kesinlikle tartışmasız bir lider değil. BCH taraftarlarıyla, Lightning Network destekçileri arasındaki tartışma şiddetli biçimde devam ediyor ve yakın zamanda da sona ereceğe benzemiyor. Bu alternatiflerden birinin üstün gelmesi kadar, potansiyel olarak birlikte varlıklarını sürdürmeleri veya tamamen farklı bir çözümün sorunu çözmesi de olası.

Bitcoin and Bitcoin Cash walking on a path

Lightning Network heyecan verici bir teknoloji. Eğer başarıyla kullanıma açılırsa, Bitcoin'lerinizi ne için kullandığınızı bir düşünün. Eğer Bitcoin’lerinizi sadece uzun vadeli yatırım aracı olarak değerlendiriyorsanız, büyük transfer işlemleri için güvenilirliği tartışılan Lightning Network teknolojisine hiç ihtiyaç duymayabilirsiniz.

Öte yandan, Bitcoin’i geleneksel para birimlerine alternatif bir ödeme şekli olarak görürseniz, beklentileri karşılaması durumunda Lightning Network sizin için vazgeçilmez olacaktır. Gerçek zamanlı mikro ödemeler, artan gizlilik, sıfıra yakın işlem ücretleri ile, Bitcoin’in en temel sorunlarına çözüm getiriyor gibi görünüyor.