Bitcoin bugüne kadar hep en popüler ve en değerli kripto para birimi oldu. Yakın zamana kadar da bu durumun değişmesi beklenmiyor. Yine de birçok kullanıcı Bitcoin’in uzun zamandır krizde olduğunu düşünüyor. Nitekim, gerçekleştirilen işlemlerin onaylanması için yeri geldiğinde birkaç saat beklemenin gerekmesi ve özellikle de işlem başına ödenen fahiş ücretler kullanıcılardan çok fazla sayıda şikayet gelmesine neden oluyor.

Buradaki ana sorun, Bitcoin zincirinin saniyede yalnızca 7 işlem gerçekleştirebilmesinde yatıyor. Yapılabilecek işlem adedinin düşük olması hem gecikmelere neden oluyor, hem de işlem başına ücretleri artırıyor. Eğer Bitcoin, yaygın olarak benimsenen bir ödeme sistemi haline gelecekse, işlem kapasitesinin mutlaka değişmesi gerekli.

A man with altcoins in a lab

Bitcoin ağındaki gerçekleşebilecek işlem sayısını artırmak üzere pek çok çözüm öne sürüldü, ancak bunlar arasında en yüksek potansiyele sahip olanı hiç kuşkusuz Lightning Network oldu. “Lightning Network nedir?” diye soracak olursanız, Bitcoin zincirinin üzerinde ekstra bir katman oluşturarak, kullanıcılara gerçek zamanlı ve ucuz işlem yapmaya olanak tanıyan bir sistem olduğunu söyleyebiliriz.

Bahsini ettiğimiz bu ilave katman, ağ kullanıcıları tarafından oluşturulabiliyor. Blok zinciri üzerinde yer alan bu katman sayesinde, sembolik bir işlem ücreti karşılığında ve gerçek zamanlı biçimde para göndermek mümkün oluyor. Elbette sunulan yenilikler sadece bununla sınırlı değil, Lightning Network teknolojisinin potansiyel yenilikleri hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, konu hakkında hazırladığımız detaylı rehbere göz atmanızı tavsiye ederiz. Lightning Network kurulumu ve Lightning Network işlem ücretleri gibi merak edilen konuların hepsi rehberimizde yer alıyor.

Siz rehbere bakmadan biz şimdiden söyleyelim: Lightning Network’ün getireceği yenilik sayısı çok fazla! İşin aslına bakacak olursak Lightning Network, Bitcoin’in ana sorunlarını çözmek için tasarlandı. Buna rağmen, çok sayıda altcoin’in de benzer sorunla boğuştuğu bilindiğinden, Lightning Network onların da derdine deva olabilir. Öyle ki, altcoin topluluklarının bazıları Lightning Network teknolojisini olduğu gibi sistemlerine entegre etmek isterken, kimi topluluklar ise benzer bir çözümü içerecek kendi yazılımlarını hayata geçirmeyi hedefliyorlar.

Lightning Network ve benzeri teknolojiler, kripto para birimlerinin daha ileriye taşınması için en mantıklı adımlardan biri olabilir. Şimdi gelin, kripto para ağlarının bu yeni teknolojiyi nasıl değerlendirdiklerini ve Lightning Network Coinlerini birlikte inceleyim.

Bitcoin ve Lightning Network

Aslında bu konuyu önceki rehberimizde detaylı biçimde açıklamıştık. Biz yine de bu iki teknolojinin birlikte nasıl çalıştıklarını ana hatlarıyla bir kez daha vurgulayalım:

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki, kurulan ağ henüz başlangıç ​​aşamasında ve gerçek anlamda kullanıma açılmış değil. Buna rağmen, test amaçlı oluşturulan ve gerçek dünya işlemlerini içermeyen alternatif çalışma ortamı şeklinde tanımlayabileceğimiz testnet, Aralık 2017'den beri kullanıcılara açık.

Ağın beta sürümü 15 Mart 2018 tarihinde Bitcoin ana ağında başlatıldı. Biz bu yazıyı hazırlarken, yani kullanıma açılmasından hemen bir ay sonra, Lightning Network node sayısı 2.000'in altındaydı. Az gibi görülen bu sayının, Bitcoin Cash node’larından daha fazla olduğunu da hatırlatalım.

Superman with Bitcoin Lightning Network

Kullanıma açılan uygulama Lightning Daemon (lnd) olarak adlandırıldı ve Lightning Labs tarafından geliştirildi. Resmi açılış yapılırken, proje için oluşturulan tohum yatırım turunun tamamlandığı duyurulmuştu. Kripto para ekosisteminin önde gelen isimlerinden destek almayı başaran proje, toplamda 2,5 milyon dolar fon elde etmişti.

Örneğini verdiğimiz Lightning Labs, Lightning Network üzerinde çalışan tek girişim ​​değil. Blockstream ve ACINQ gibi topluluğun diğer üyeleri tarafından geliştirilen başka uygulamalar da bulunuyor.

Gelişmeler sürmesine rağmen, Bitcoin Lightning Network'ün tamamlanmış ve kullanıcı dostu bir sürümü henüz kullanıma açılmadı. Şunu da belirtmek gerekir ki, gerçek Bitcoin’ler kullanılarak yapılan testlerde, ağın üç ana uygulaması aracılığıyla da başarılı işlemler gerçekleştirildi.

Diğer taraftan, yazılımcıların kendilerine özel uygulamalar geliştirmelerini ve ağın diğer uygulamaları ile entegre çalışmalarını düzenlemek üzere, “Lightning specifications” isimli kuralların resmi olarak yayımlandığını belirtmeliyiz. Bu kurallar çerçevesinde, halihazırdaki Lightning Network cüzdanlarının hepsinin beta sürümleri yayımlandı ve indirmeye sunuldu.

Lightning network wallet

Lightning teknolojisini test etmek üzere kullanıma açılan Lightning Network Bitcoin cüzdanları şu şekilde sıralanıyor:

  • HTLC — Alex Bosworth tarafından oluşturulan ve herhangi bir yapılandırmaya ihtiyaç duymadan anında ödeme yapmaya başlamanızı sağlayan web tabanlı cüzdan.

  • Lightning-app — Mac ve Windows işletim sistemleriyle uyumlu, Lightning Labs tarafından geliştirilen bir masaüstü cüzdan.

  • Zap — Jack Mallers tarafından tasarlanan kullanıcı dostu arayüze sahip bir masaüstü cüzdan.

  • Eclair — ACINQ tarafından tasarlanan Android cihazlara özel geliştirilmiş mobil cüzdan.

Litecoin ve Lightning Network

Ölçeklenebilirlik, pek çok kripto para birimi için hala önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. “Altın Bitcoin’in gümüşü” şeklinde tabir edilen Litecoin de bu duruma istisna teşkil etmiyor. Litecoin ilk günden beri Bitcoin’in doğrudan rakiplerinden biri oldu ve 0,40 dolar işlem ücreti ile kullanıcıları cezbetmeyi başardı.

Açık konuşmak gerekirse, Bitcoin Lightning Network resmen kullanıma açıldığı anda, Litecoin’in işlem ücretleri bir gecede avantajdan dezavantaja dönüşecek. Bu nedenle, altcoin topluluklarının Lightning Network fikri ile dalga geçmesinin ve bunların başında da Litecoin’in gelmesi şaşırtıcı olmasa gerek.

Buna rağmen Lightning Labs’ın, 15 Mart’ta test amaçlı kullanıma açtığı Lightning Network uygulaması, hem Bitcoin hem de Litecoin zincirlerinde çalışıyordu.

Doctor Strange with Bitcoin and Litecoin

Kasım 2017’e dönecek olursak, Lightning Labs, yapılan ilk blok zincirler arası atomik takas işlemlerinin başarılı olduğunu açıklamıştı. Basitçe söylemek gerekirse atomik takas, geleneksel kripto para değişim işlemlerini atlayarak, bir blockchain’den diğerine değer aktarımı olarak tanımlanıyor. Bu teknolojinin ilk test ise Bitcoin ve Litecoin zincirleri arasında gerçekleşti.

Test süresince her şey yolunda giderse, Litecoin Lightning Network sisteminin 2018’in üçüncü çeyreğinde kullanıma açılması bekleniyor. Kuşkusuz ki Litecoin, arkasına büyük bir kitlesel entegrasyon desteğini alacak. Litecoin'in kurucusu Charlie Lee, konu hakkında iddialı bir açıklamalar yaparak, Bitcoin işlemlerinin Lightning Network üzerinde bile kullanıcılara Litecoin’den daha pahalıya mal olacağını söylemeye başladı. Bize düşense sadece beklemek ve olacakları izlemek.

Ethereum ve Raiden

Ethereum ağı, saniye başına işlem miktarı açısından Bitcoin'den çok daha iyi durumda. Bitcoin’in neredeyse üç katı olan maksimum kapasite ile saniyede yaklaşık 20 işlem yapıyor.

Bununla birlikte doğası gereği Ethereum blok zinciri, sadece bir ödeme sistemi olarak değil aynı zamanda merkezi olmayan ve ilk token arzı (ICO’lar) sağlayan uygulamalar tarafından tercih edildiğinden, Bitcoin’den çok daha yoğun biçimde kullanılıyor. ICO’ların büyük çoğunluğu Ethereum ağı üzerinde çalışıyor. Token satışları gerçekleştiğinde ani trafik meydana geldiğinden tüm ağın yavaşladığı gözlemleniyor.

Bu nedenle, Ethereum'un ihtiyaçlarına uygun biçimde tasarlanmış bir ölçeklendirme çözümüne ihtiyaç var. Ethereum ekosisteminin konu hakkında birkaç farklı çözümü bulunuyor, ancak bir tanesi fazlasıyla dikkat çekiyor: Raiden.

Ethereum-man with a tablet

Raiden kavramı, Lightning Network teknolojisine çok benziyor: kullanıcılar burada yine ana zincirinin dışında yer alan ekstra katman üzerinde çalışıp, gerçek zamanlı ve neredeyse bedava olacak biçimde güvenli işlem yapmak için iki yönlü kanallar kurabiliyorlar.

İki sistem arasındaki önemli farklardan biri, Raiden’in ERC20 uyumlu olması. Yani Ethereum'da yayımlanan her bir token – ki bunlardan yüzlerce var – Raiden ile çalışacak.

Raiden sisteminin resmen kullanıma açılması için bir tarih açıklanmadı. Eylül 2017'de Ethereum’un test ağında hizmete başlayan Raiden geliştiricileri, bir ICO düzenlediler ve sistemi daha fazla gelişmek için yaklaşık 50 milyon dolar topladılar.

Aralık 2017'de ise, Ethereum ana ağında µRaiden (mikro Raiden olarak okunuyor) olarak adlandırılan protokolün daha hafif bir sürümü kullanılmaya başlandı. Temel olarak aynı özelliğe sahip olan µRaiden, gerçek zamanlı çalışmasının yanı sıra, muhatap olunan kişiye güvenmeye ihtiyaç bırakmadan ücretsiz biçimde işlemleri gerçekleştiriyor.

Buradaki fark, asıl Raiden protokolünün iki yönlü kanallardan oluşan bir ağı yönetmesinde yatıyor. µRaiden ise, yalnızca tek yönde token aktarabilen ödeme kanalı açılmasına izin veriyor. Bu tek yönlü kanallar, bir fincan kahve için ödeme yapmak gibi mikro ödemeler için son derece faydalı.

ZCash ve BOLT

Lightning Network üzerinde oluşturulan iki yönlü kanallar aracılığıyla yapılan mikro ödemelerin tüm ağ ile paylaşılması gerekmediğinden, Bitcoin gibi tamamen şeffaf blockchain işlemleri kısmen daha anonim hale gelecek. Buna rağmen, kanalın açıldığı ve kapandığı anlarda her iki kullanıcının da sahip oldukları meblağ genel ağ ile paylaşılacağından, yapılan transferin toplamı hakkında bilgi edinmek mümkün olacak.

ZCash, müşterilerine tam anlamıyla anonimlik ve işlem gizliliği sunmak üzere geliştirilen bir şifreleme ağı olduğu için, zincirleri ölçeklendirilme sorununu çözmek adına kendi çözümlerini geliştirmek zorunda kaldılar. ZCash’in önerdiği ekstra katman “BOLT” olarak adlandırılıyor ve tamamen Lightning Network sisteminde ilham alarak geliştirilmiş.

BOLT, Lightning Network teknolojisinden farklı olarak, kanal içinde gerçekleştirilen değiş tokuş işlemlerini bağlanabilir hale getirmeyi amaçlıyor. Bunu da iki klasik şifreleme tekniğini kullanarak yapacak: taahhüt ve imza. Taahhüt sistemi ödemenin değer bilgisini gizleyecekken, imzalar ise kullanıcıların bilgilerini afişe etmeden işlemi onayladıklarını ispatlayacak.

ZCash in a restaurant

BOLT'u geliştiren iki araştırmacı Ian Miers ve Matthew Green, ortaya çıkardıkları projenin gerekli şifreleme ilkelerini desteklemesi şartıyla, diğer kripto para birimlerinin üzerinde çalışabileceğini ileri sürüyor. Bazı ayarlamaların yapılması kaydıyla, Bitcoin üzerinde çalışabilecek bir sürümleri olduğu bile iddia ediliyor. Yine de Miers, Bitcoin gibi şeffaf bir para birimi yerine ZCash gibi tamamen anonim kripto para biriminin üstünde daha iyi çalışabileceğini söylüyor.

Miers ve Green yakın gelecekte prototip yayımlamayı planlıyor, ancak sistemlerini gerçek anlamda bir kripto para birimine dahil etmelerinin daha fazla zaman alacağını belirtiyorlar.

Ripple ve Lightning Network

Ripple, en başından itibaren çok fazla işlemi aynı anda gerçekleştirecek şekilde tasarlandığından, ölçeklendirme konusunda fazladan bir katmana ihtiyaç duymuyor. Projenin web sitesine göre, saniyede 1.500 işlem gerçekleştiriliyor ve bu sayı Visa ile kıyaslanabilecek seviyede.

Ağustos 2017'de, geniş kapsamlı blockchain hizmet sağlayıcısı Bitfury ile çalışan Ripple, Lightning Network sistemini Interledger üzerinde entegre eden bir kod paylaştı. Hatırlatmak gerekirse Interledger, Ripple’ın farklı blockchain’ler arasında işlem yapabilmesi için geliştirilen protokolü olarak çalışıyor.

Açıkçası Ripple, ağın kapasitesini artırmanın bir yolu olarak Lightning teknolojisi ile ilgilenmiyor. Bunun yerine, projede atomik takas teknolojisini kullanmak ve farklı kripto para birimleri ile uyumluluk yakalamak için bu teknolojiye sıcak bakıyor.

Ripple as a frisbee

Interledger, sadece açık (public) blockchain’ler üzerindeki işlemlerin değil, aynı zamanda özel (private) ağlar ve en önemlisi PayPal gibi geleneksel ödeme sistemleri arasındaki transferlerin de üstesinden gelebildiğinden bu son derece heyecan verici bir gelişme.

Ripple’in CTO'su Stefan Thompson’a göre, bu iki teknolojinin birleşmesi ile oluşturulan uzun vadeli hedefte, kripto para ekosisteminin farklı kripto para birimleri arasında sorunsuz şekilde değişim yapılmasının yanı sıra PayPal, Alipay ve banka hesaplarından da iki yönlü transfer gerçekleştirilmesini sağlamak var.

Monero ve Lightning Network

Monero, gizlilik odaklı bir başka kripto para birimi. Dolayısıyla Lightning Network entegrasyonu, onlar için de yüzde yüz verimle çalışmayacak. Yine de ağa ikinci bir katman eklemeyi planlıyorlar ve ekip Lightning’i tercih ettikleri seçeneklerden biri olarak masada tutuyor.

Monero üzerinde Lightning Network’ün çalışabilmesi için, Eylül 2017'de eklenen çoklu imza cüzdanları dahil tüm altyapı zaten kurulmuş durumda. Ancak uygulanmaya geçmeden önce ekibin mümkün olduğunca mahremiyeti sağlamak adına ekstra katman için bazı önemli iyileştirmeler yapması gerekiyor.

Monero and Bitcoin playing chess

Genel olarak bakıldığında, Monero'nun ölçeklendirme yeteneklerine değil, çoğunlukla Lightning Network’ün atomik takas teknolojisine odaklandığı görülüyor. Bir aydan daha kısa bir süre önce, Monero’nun subreddit moderatörlerinden biri, ağın dinamik blok boyutuna sahip olacağını ve gerçek zamanlı mikro ödemelere destek vereceğini açıklamıştı.

Bu arada, projenin geliştiricilerinden biri olan Riccardo Spagni, Lightning Network'ü Monero'ya dahil etmek ve iki blockchain arasında atomik takasları mümkün kılmak amacıyla son zamanlarda Litecoin ile çalıştığını söyledi.

Kuşkusuz bu hamle, Monero kullanıcılarının yakın gelecekte Lightning Network’ü kullanarak herhangi bir kripto para birimi ile token’larını değiştirmelerini sağlayacaktır.

NEO ve Trinity

NEO; tıpkı Ethereum gibi, kullanıcıların merkezi olmayan uygulamaları yönetebilecekleri, akıllı sözleşmeler oluşturabilecekleri ve ICO’lar başlatabilecekleri hizmet olarak blockchain çözümü olarak tanımlanıyor. Dolayısıyla, tıpkı Ethereum’da olduğu gibi, platformun kendine has zincir dışı ölçeklendirme çözümüne ihtiyacı vardı ve “Matrix” temasına uygun olarak buna Trinity adı verildi.

Neo and Kung Fu Panda

Trinity hala geliştirilme aşamasında ve dürüst olmak gerekirse kullanıma açılması için acele edilmesine de gerek yok. An itibarıyla NEO, saniyede 1.000 işlem gerçekleştirebiliyor ve bu sayı çoğu kripto para biriminin epey üzerinde. Buna rağmen ekip geleceği şimdiden düşünüyor.

Yaptıkları işler tamamen aynı olmasa da Trinity, Raiden ve Lightning Network birbirine oldukça benziyor: kullanıcı tarafından oluşturulan kanallar üzerinden ödeme işlemlerini ana zincirden uzakta işleyebiliyorlar. Trinity ağında oluşturulan bu kanallara State Channels adı veriliyor ve yapılan işlem aşağı yukarı aynı. 

Üç çözüm arasında farkı oluşturan ise, ilkesel olarak birbirinden tamamen farklı tasarlanmış blockchain ağlarına, aynı mantıktaki entegrasyonu sağlamak.

Stellar ve Lightning Network

Stellar, listemizde yer alan ve saniyede yaklaşık 1.000 işlem gerçekleştirebilen ağlardan bir başkası. Projenin kurucusu Jed McCaleb’e göre geliştirdikleri ağ, bundan daha fazla işlemin üstesinden gelecek biçimde ölçeklendirilebilir.

Lightning Labs, Lightning Network’ün beta sürümünü kullanıma açtıktan kısa süre sonra, entegrasyon çalışmalarına başladıklarına dair açıklama yapan isimlerin başında Stellar ekibi gelmişti.

Jed McCaleb, Stellar co-founder

Stellar şu anda yeteneklerini genişletmeye ihtiyaç duymasa da, kurucu isim McCaleb, Lightning Network'ü entegre etmenin üç temel avantajını kullanmak istediğini belirtti: ölçeklenebilirlik, gizlilik ve birlikte çalışabilirlik. Stellar şu an bile kolayca ölçeklenebilmesine rağmen, Lightning ile “çok daha ileri” seviyeye ulaşacağı öne sürüldü.

Bunlara ek olarak, Bitcoin Core’un arkasındaki isimlerden biri olan ve Stellar Lightning Network’ün geliştiricisi konumundaki McCaleb, Lightning'in şu an kripto para ekosistemindeki en önemli protokol olduğunu ve zincir dışı ölçeklenebilirlik çözümlerine karşı kendini platformlarında çok geride kalacaklarını ima etti.