Vitalik Buterin, Rus-Kanadalı bir yazar ve programcı. Bitcoin Magazine’in kurucu ortağı ve makale yazarı olarak, 2011 yılından beri Bitcoin topluluğunun bir parçası. Ancak asıl tanınma sebebi, Bitcoin’den sonra dünyanın en değerli ve tanınan 2. kripto para platformu Ethereum’un arkasındaki çocuk dahi olması. Bu yazı yazılırken, öngörülü projesi 65 milyar dolarlık piyasa değerini aşmış durumda ve büyümeyi sürdürüyor. Bu sırada, Vitalik sadece 23 yaşında ve ürünü için hala planları var.

Vitalik Buterin with a microphone

- Fotoğraf: Rubens Ben

Çocukluğu

Vitalik, 31 Ocak 1994’te Rusya, Moskova’da, Kolomna isimli bir kasabada doğdu. Ailesi Kanada’ya daha iyi iş şartları için göç edene kadar, 6 yaşına dek Rusya’da yaşadı.

Kanada ilkokulunda üçüncü sınıftayken, yetenekli çocuklar için özel bir programa alındı. Bu program onun için daha fazla öğrenme şansı anlamına gelse de, arkadaşlarından da kopmasına yol açtı. Programdayken, Vitalik yeteneklerinin onu arkadaşları, hatta öğretmenleri arasında oldukça farklı gösterdiğini fark etti. Matematik ve programlama konusunda doğal bir yeteneği vardı, ekonomiye çok erken yaşta ciddi bir ilgi duyuyordu ve yaşındaki çocukların iki katı hızda kafasından üç basamaklı sayıları toplayabiliyordu.

Little Vitalik Buterin with a computer

Kaynak

Buterin sosyal buluşmalara ve okul dışı etkinliklere yabancıydı. Hatırladığı kadarıyla, bir çok insan onun hakkında bir matematik dahisi gibi konuşuyordu. O zamanlar Vitalik’in tek istediği ise herkes gibi sıradan olmaktı.

Yeni bir ülke ve kültüre taşınmak, benzersiz zihni ve inanılmaz yetenekleriyle Vitalik için oldukça zor bir dönem oldu ve yaşıtlarından daha da uzaklaştı denebilir. Bunun sonucu olarak öğrenme sürecine ve internete daha da sarılarak, profesyonel ve kişisel ilişkilerinin çoğunu da internet üzerinden kurdu.

Sonrasında Toronto’daki özel lise Aberald School’da dört sene geçirdi. Vitalik bu süreyi hayatının en ilginç ve üretken yılları olarak anlatıyor. Okul onun eğitim anlayışını değiştirdi ve oradaki eğitimi başlar başlamaz sonuçlar ciddi oranda değişmeye başladı. Ünlü öğrenme açlığını Aberald’da geliştirdi ve öğrenmeyi hayattaki ilk hedefi haline getirdi.

Vitalik hep iyi notlar getirirdi ama bir süreliğine zamanını ve enerjisini ödevlerine harcamaktansa önceliği World of Warcraft oynamaktı. 13 yaşından beri WoW oynayan Vitalik, 2010 yılında gelen bir Blizzard güncellemesiyle karakterinde yapılan değişikliklerle hüsrana uğradı. O gece uyuyana kadar ağlayan Vitalik, ademi merkezi hizmetlerin ne kadar korkunç olabileceğini farketti ve World of Warcraft oynamayı tamamen bıraktı.

Öğrencilik hayatı

Vitalik’i kripto para dünyasına götüren belki de hayatında yeni bir tutku arayışıydı. Bitcoin’i ilk olarak, 2013 yılında kendi yazılım girişimine sahip olan babasından duydu. Hemen orada ilgilenmedi. Hatta gerçek değeri olmadığı için, kripto paraların er ya da geç başarısız olacağını düşünmüştü. Ancak daha sonra birkaç kere daha duyunca, bu konuda ilgisi uyanmaya başladı. Kendi de dediği gibi, birşey kulağınıza iki kere gelirse, biraz vakit ayırıp daha fazlasını öğrenmek iyi bir fikir olabilir.

Daha o zamandan, Vitalik hükümet mevzuatlarını ve şirket kontrollerini saf kötülük olarak görüyordu. Doğal olarak, Bitcoin’in ademi merkezi ve kontrol edilemez doğası ilgisini çekti. O zamandan beri iyi ve kötü anlayışı değişmiş olsa da, Vitalik hala güçlünün elinde fazla güç olduğuna inanıyor.

Buterin sonuç olarak çeşitli Bitcoin forumlarında zaman geçirmeye ve ağı araştırmaya başladı. Başlangıçta ilgisini çeken tamamen ağın kripto para elementi olsa da, toplulukla iç içe olmaya başladıkça Bitcoin’in arkasındaki teknolojinin sınırsız potansiyelini fark etmeye başladı.

Bu yeni ve deneyimsel ekonomiye resmi olarak katılmak istedi ancak ne coin madenciliğine yetecek güçte bir bilgisayarı, ne de satın alacak parası vardı. O da çeşitli forumlarda iş karşılığı Bitcoin ile ödeme yapan yerler aradı ve bir blog için makale yazmaya başladığında, yazı başına ortalama 5 Bitcoin kazanıyordu.

Forumda yaptığı işler ve yazılarıyla, Vitalik Bitcoin ile ilgili daha da tecrübelenmeye ve sonuç olarak toplulukta da tanınmaya başladı. Aynı zamanda, kripto paranın tüm farklı ekonomik, teknolojik ve politik yönlerine de bakıyordu. Makaleleri Romanya’dan bir Bitcoin tutkunu olan Mihai Alisie’nin dikkatini çekti ve ikisinin karşılıklı yazışmaları sonucu 2011’de birlikte Bitcoin Magazine’i kurdular. Buterin dergide baş yazar rolünü üstlenirken aynı zamanda kriptograf Ian Goldberg için de yarı zamanlı araştırma asistanı olarak çalışıyordu. Tüm bunlara ek, aynı anda Vitalik Waterloo Üniversitesinde beş ileri seviye ders alıyordu.

Mayıs 2013’te, Bitcoin Magazine’in temsilcisi olarak San Jose, Kaliforniya’daki bir Bitcoin konferansına katıldı. İlk defa burada Buterin kripto para çevresindeki topluluğun ne kadar canlı olduğunu gördü ve bu da onu projenin gerçekten uğraşmaya değer olduğuna ikna etti. Senenin ilerleyen zamanlarında, Vitalik üniversiteyi bıraktı ve biriktirdiği Bitcoin’leri kullanarak dünyayı gezip Bitcoin ağının kapasitesini arttırıp, daha büyük, daha yetkin bir versiyonuna yükseltmek isteyen insanlarla tanıştı.

Bitcoin Magazine covers

Seyahatleri sırasında Bitcoin ile ilgili çeşitli projeler gördü; New Hampshire ve Berlin’de Bitcoin ile ödeme alan dükkan ve restoranlardan, dünya çapındaki Bitcoin ATM’leri ve çeşitli küçük topluluklara. Ancak tüm bunlar çoğunlukla Bitcoin’in para olarak işlevini arttırmak ve tanıtmak içindi.

Ekim 2013’te İsrail'i ziyaret etti ve ‘CovertsCoins’ ve ‘MasterCoin’ projelerinin arkasındaki insanlarla tanıştı. Bu projeler blockchain’in çeşitli diğer uygulamalardaki kullanımını deniyordu; Bitcoin üzerinden token oluşturma, kullanıcıların finansal sözleşmeler kullanmasını sağlama ve benzeri. Her ne kadar Bitcoin’in blockchain’ini kullansalar da, Bitcoin işlemlerine yeni özellikler ekliyorlardı.

Projelerin kullandığı protokollere baktıktan sonra, Vitalik bu protokollerin yaptığını tüm işlevselliği bir tam Turing program diliyle değiştirerek genelleştirebileceğini fark etti. Bilgisayar biliminde, tam Turing programlama dili, herhangi bir problemi uygun algoritma ve gerekli hafıza ve süre verildiği takdirde bilgisayarın çözebilmesini sağlar. Başlangıçta bu fikrini mevcut projelere sundu ancak herkes ona ilginç bir fikir olsa da, böyle büyük bir proje için doğru zaman olmadığını söyledi. O da bu işi kendi yapmaya karar verdi.

Ethereum

2013 yılının sonlarında, Vitalik Buterin fikrini beyaz bir kağıt üzerinde anlattı ve birkaç arkadaşına gönderdi, onlar da kendi arkadaşlarına. Konsepti tartışmak için yaklaşık 30 kişi Vitalik ile iletişime geçti. Eleştirel incelemeler ve konseptteki kritik hataları gösteren insanlar bekliyordu ama bu yaşanmadı.

Ethereum logo

O zamanlar bile, Ethereum konsepti çoğunlukla para birimiyle ilgiliydi. Fikir zamanla toplantılar ve tartışmalarda insanların görüşleriyle değişti ve şekillendi. Programlama dilini oluşturduktan sonra, her hafta bunu kullanmak için yeni yollar buluyorlardı. Ocak 2014’ün sonunda, ekip ademi merkezi bir dosya deposu yapmanın ve isim kaydı gibi konseptlerin ne kadar kolay olduğunu, sadece birkaç satır koda baktığını fark etti. Bu kullanım örnekleri biriktikçe, Vitalik’in fikrinden Ethereum’un günümüzdeki haline yavaş yavaş şekil değiştirdi.

Çekirdek ekipte Vitalik Buterin, Mihai Alisie, Anthony Di Iorio, Charles Hoskinson, Joe Lubin ve Gavin Wood ile, proje Ocak 2014’te duyuruldu. Buterin aynı zamanda Miami’deki bir Bitcoin konferansında da Ethereum’u sahnede tanıttı ve birkaç ay sonra ekip, gelişimi finanse etmek için, ağın yerel coin’i olan Ether’i satışa sundu. Aynı zamanlarda, Vitalik’in kendisi de Thiel Fellowship ödeneğinden 100.000 dolar para aldı.

Ether’in Bitcoin karşılığı satıldığı toplu satışta kripto para topluluğu 31.000 BTC’den fazla para topladı ki bu da o sırada yaklaşık 18 milyon dolara tekabül ediyordu. Ancak toplu satış esnasında Bitcoin yaklşık 650$ civarından gidiyordu ama yakın zamanda fiyatı düştü ve ekip milyonlarca dolar zarara uğradı. Yine de, toplanan parayla Ethereum ekibi İsviçre’de Ethereum’un açık kaynaklı yazılımının gelişiminden sorumlu Ethereum Foundation’ı kurdu.

Vitalik Buterin and ICO

Yaşanan sorunlara rağmen, Ethereum’un kitlesel fonlaması o tarihe kadarki üçüncü en başarılı kitlesel fonlamaydı ve Wall Street Journal da dahil birçok büyük finans medyasında kendine yer buldu.

Ağın resmi çıkışından önce, Ethereum platformun birkaç kod isimli prototipi geliştirildi ve denendi. ‘Olympic’ isimli versiyon bu prototiplerin sonuncusuydu ve çıkış öncesi açık betaya sunuldu. Ethereum ekibinin ağın stres testi esnasında ‘hata ödülü’ olarak 25.000 Ether sunmasıyla sayısız kullanıcı sistemde hata avına çıktı.

30 Temmuz 2015’te, ‘Frontier’ isimli ilk halka açık Ethereum versiyonu çıktı. Tek bir komut çizgisiyle ‘sınırlı’ formatta olduğu için yine bir deneme çıkışıydı, ama yine de geliştiricilerin ademi merkezi uygulamalar oluşturarak ortamı denemesine olanak sağlıyordu. Platformun hem geliştiriciler hem de denetleyiciler tarafından yeterince istikrarlı olduğuna karar verilince, ‘Homestead’ versiyonuna geçiş yapıldı.

Geçiş 14 Mart 2016’da, Ethereum ağının ilk resmi ürün çıkışıyla gerçekleşti. Gelişiyle blockchain teknolojisinin yeni nesli gözler önüne serilmişti; geliştiricilere çok daha fazla özgürlük tanıyordu ve kullanması çok daha kolaydı. Tabii perde arkasında da sayısız teknolojik gelişme vardı.

Bu noktada, Ethereum kripto para piyasasına güçlü bir giriş yapmıştı. Örneğin aktif Ethereum düğümleri 5100’dü, bu da zamanın Bitcoin sayısı 6000’e kıyasla oldukça etkileyici. Ek olarak, büyük kripto para borsaları birbiri ardına Ether ticaretine başlıyordu ve Ether de hızla değer kazanıyordu. Daha ilk ürün çıkışı olmasına rağmen, Microsoft ve IBM gibi büyük firmalar Ethereum platformunda projeler yürütüyor, Vitalik ve ekibiyle birlikte çalışmak için iletişim kuruyorlardı.

Sıradaki büyük güncelleme ‘Metropolis’ adıyla iki parça halinde gelecek. İlk parçası ‘Byzantium’ Eylül-Ekim 2017 civarında çıkacaktı ancak birkaç defa ertelendi. Güncellemenin hedefi platformu daha hızlı, daha hafif ve önceki versiyonlardan daha güvenli yapmak. Son olarak, Ethereum’un son hali ‘Serenity’ adını taşıyor ama henüz çıkış için tahmini bir tarih bile söz konusu değil.

Daha fazlası: Ethereum nedir

Saldırı, The DAO ve ayrım

Merkezi olmayan uygulamalar oluşturma ve diğer kullanımlarına ek olarak, Ethereum platformu kullanıcıların DAO, yani Merkezi Olmayan Otonom Organizasyonlar oluşturmasına ve bunları yürütmesine olanak sağlıyor. Bunlar temel olarak önceden belirlenmiş kurallara göre dijital varlıkları barındıran ve çeşitli yönlerle kullanan uzun  süreli varlıklar. Başlangıçta bir fonlama süreci var ve bu süreçte kullanıcılar sahipliği temsil eden tokenlerden satın alıp DAO bütçesine katkıda bulunabiliyor. Kitlesel fonlama süreci bittikten sonra DAO çalışmaya başlıyor. Kullanıcılar, DAO’nun bütçesinin nereye harcanacağı konusunda teklifler sunarken, token sahipleri de bu teklifleri oyluyor. Şunu belirtmek gerekir ki, alınan tokenler direkt olarak sahiplik hakkına denk değil. Bunun yerine insanlara çeşitli konularda oy hakkı tanıyor. Bitcoin, çekirdek ekibi ve maden ağıyla sağlanan ortak kararlarla yönetildiği için, ortaya çıkan ilk DAO kabul edilebilir. Diğer tüm DAO’lar Ethereum platformunda yaratıldılar.

‘The DAO’ belirli bir DAO’nun adı; Airbnb’nin merkezi olmayan bir versiyonuyla insanların mülk paylaşımı yaptığı, ‘akıllı kilitler’ üzerine uzmanlaşan, slock.it ile aynı ekibi paylaşan bir Alman girişimi. Bir şekilde, proje 150 milyon dolardan daha fazla para toplayarak tarihin en başarılı kitle fonlaması olmayı başardı. Tahmin edilebileceği gibi, projenin yaratıcılarının beklentilerini fazlasıyla aşan bir miktar, ve böyle bir parayı yönetmeye kesinlikle hazır değillerdi.

Sonrasında, The DAO hacklendi. Önemli bir nokta var ki, saldırganın kullandığı hata Ethereum ağından kaynaklı değildi, ağ bunca zamandır mükemmel çalışıyordu. Tüm ağlı sistemler saldırılara bir miktar açıktır, saldırganın kendisi de The DAO içindeki teknik bir açıktan faydalandığını söyledi.

17 Haziranda, kimliği belirsiz hacker veya hackerlar, The DAO’dan, The DAO’nun yapısını kopyalayan ‘çocuk DAO’ya para aktarmaya başladılar. Aktarma durdurulana kadar hacker 50 milyon dolardan fazla değerde Ether çalmıştı bile. Ether fiyatı hızlı bir şekilde 20 doların üzerinden 13 dolara düştü. Ethereum’un The DAO ve saldırıyla hiçbir alakası olmamasına karşın, olayı temizlemek onlara kaldı.

Para akışını durdurup başka bir akıllı sözleşmeye geçirdiler ancak bu sadece geçici bir çözümdü. The DAO kodunun yazılış biçimi yüzünden, saldırganın hala fonlarda hak sahipliği iddia etmesi mümkündü. Ethereum takımından bir müdahale gerekliydi. Kripto para dünyasında, böyle bir müdahaleye ‘fork (ayrım)’ adı veriliyor. Başlangıçta, ‘soft fork’ yapılması önerildi; bu da bir nevi ademi merkezi bir ağın sıfırlama tuşu. Bu da bütün Ethereum ağını geri almak, dolayısıyla da The DAO’yu ortadan kaldırarak tüm parayı sadece yatırımcılara iade edecek bir akıllı sözleşmeye almak demekti.

Ancak bu teklif varlıksal bir soruya ve Ethereum topluluğunda ayrılığa yol açtı. Baş ve en önemli özelliklerinden biri ademi merkezi doğası, yani karar gücü tamamen toplulukta yatıyor. Probleme müdahale etmek, bu prensibi çiğnemek anlamına gelecekti. Ek olarak, bu teklif Ethereum madencilerinin çoğunluğunun geri sarıma oy vermesini gerektirecekti ama oylama sistemindeki güvenlik açığı bu seçeneği ortadan kaldırdı.

Geriye kalan tek seçenek ise ‘hard fork’ idi. Temel olarak, çok az değiştirilmiş kurallara sahip yepyeni bir Ethereum ağı oluşturuldu. Bundan sonra, Ethereum ağındaki madenciler, borsalar, sıradan kullanıcılar ve büyük uygulamalar, yeni Ethereum’un bir parçası mı yoksa orijinal sürümde mi kalmak istediklerine karar vermeleri gerekecekti. ‘Hard fork’ teklifi Ether sahiplerinin oylamasına sunuldu ve yüzde 89 gibi ezici bir çoğunlukla kabul edilip, 20 Temmuz 2016’da ayrım gerçekleştirildi.

Böylece Ethereum Classic doğmuş oldu. Buna kendi blockchain’i ve Ethereum’dan bağımsızlığı ile ayrı bir kripto para olarak bakmak gerekiyor. The DAO yatırımcılarına iade yapılan ayrımın yaşandığı 1920000. bloğa kadar iki blockchain de birbiriyle aynı. Ethereum Classic hala Ethereum ile aynı özellikleri sunuyor.

Vitalik Buterin wearing a T-shirt “ETH We trust”

Ancak, bu durum oldukça problemli. Öncelikle, ‘çifte blockchain’ hem kullanıcılar hem yatırımcılar için kafa karışıklığı yaratıyor. Ek olarak, iki blockchain’de de tekrar saldırılara sebep olabilir. Yani kullanıcının rızası veya haberi olmadan bir blockchain’deki kriptografik imzalarla diğer blockchain’de de aynı işlem tekrarlanabilir.

Vitalik Buterin ve kitlesel medya

Vitalik Buterin, Bitcoin Magazine’in eş kurucusu ve baş yazarıydı. Derginin finans durumu dip noktadayken, Buterin ve Mihai Alisie’nin Bitcoin karşılığı çeşitli forumlarda makale sattığı çevrimiçi bir proje olarak başlamıştı. Ancak 2012’de basılı yayına geçtiler ve daha sonra bu yayın kripto paralar hakkında ilk ciddi yayın olarak anılmaya başlandı. Dünya çapında kullanıcılara gönderildi, kitapçılarda satıldı ve internetten yayınlandı. Vitalik haftada 10-20 saatini yayın için harcıyordu. 2014 yılına kadar da yayın işiyle uğraşmaya devam etti. Bitcoin Magazine şu anda BTC Media tarafından satın alındı ve yönetiliyor.

Vitalik aynı zamanda Pittsburg Üniversitesi, Üniversite Kütüphane Sistemi tarafından yayınlanan, kripto para ve blockchain teknlojisiyle ilgili orijinal araştırma makaleleri yayınlayan Ledger’a da katkıda bulundu.

Enterprise Ethereum Alliance

Mart 2017’de, çeşitli blockchain girişimleri, Fortune 500 şirketleri, akademikler ve teknoloji bayileri, o sırada 30 kurucu üyesi bulunan Enterprise Ethereum Alliance’ı (EEA) duyurdular. Birlikte şu anda dünya çapındaki firmalardan MasterCard, Cisco System, Samsung SDS, Microsoft, Intel gibi birçok ismin yanı sıra 150 üye bulunuyor.

Enterprise Ethereum Alliance logo

Birliğin hedefi, karmaşık ve talepkar uygulamalar için yenilikçi yazılımların Ethereum’da yapılmasını sağlamak adına Ethereum uzmanlarını üyeleriyle buluşturmak. Operasyonlarına blockchain teknolojilerini katarak başarabilecekleri ihtimalleri keşfetmek için, banka, yönetim, danışma, teknoloji, eğlence ve diğer birçok sektörden şirket Ethereum uzmanlarıyla çalışıyor.

Çin’de Buterin

Çin hükümetinin Bitcoin ve diğer kripto paralara ilişkin katı ve çelişkili duruşuna karşın, ülke çapında hem küçük hem büyük şirketler blockchain teknolojisini ve Ethereum platformunu kullanmaya başlamış durumda. Vitalik’in kişiliği de bu gelişmede önemli bir rol oynuyor, zira telefonundaki bir uygulama sayesinde sadece birkaç ayda Çince öğrenmeyi başarmış.

Çin’de, Ethereum kurumsal seviyelerde araştırma ve entegrasyon halinde. Örneğin, Çin’in önde gelen üniversitelerinden Peking Üniversitesi, Ethereum Laboratuvarı kuruyor, bu da Çin tedarik zinciri ve enerji piyasasında protokol geliştirmeleri ve uygulamaları için kullanılacak. Çin Banknot Basım ve Madencilik Şirketi’nin alt kolu olan Çin Darphanesi, Çin Yuanını dijitalleştirmek için Ethereum’un ERC20 tokeniyle ve akıllı sözleşmelerle deney yapıyor. Bazıları EEA’nın kurucusu olan birçok firma da kaynaklarının ve iş gücünün ciddi kısmını Ethereum platformunun çeşitli yönlerini araştırmaya harcıyor.

Mayıs 2016’da, 11 bölgesel emtia borsası, hisse senedi borsası ve finansal varlık borsası ChinaLedger Alliance’ı kurdu. Bu birliğin amacı ise, Çin’in farklı mevzuat yönetmeliklerine uygun bir şekilde geliştiriciler için açık kaynaklı bir blockchain protokolü kurmak. Çin Menkul Kıymetler Birliği’nin İnternet Komisyonu, Vitalik Buterin de dahil Blockchain topluluğunun öne çıkan isimlerinin danışmanlığında çalışıyor.

Ek olarak, Vitalik aynı zamanda sadece blockchain üzerinden çalışan firmalara yatırım yapan, Çin’de kurulan ilk ve en büyük firma olan Fenbushi Venture Capital’da da Komadite Ortak.

Rusya'da Buterin

Kripto paraların temel konsepti, yani ademi merkezi ve kontrol edilemez doğası, biraz asi ve düzen karşıtı, bu da Ruslar için biraz sorun. Ek olarak, Rusya bilgisayardan anlayan bir çok insana ev sahipliği yapıyor, her ne kadar 6 yaşında taşınmış olsa da Buterin de bunların baş örneği. Tüm bunların sonucu Buterin Rusya’da oldukça öne çıkan bir kişi.

Ağustos 2017’de, Vitalik’in konuşmasını dinlemek için 5000’den fazla insan Skolkovo’da toplandı. Başka şeylerin yanı sıra, Rusya’nın İngiltere ve Singapurla birlikte blockchain teknolojisini deneyen ve araştıran ilk üç devletten biri olduğunu söyledi. Ek olarak, tüm Ethereum ağındaki en büyük düğüm gruplarından biri de Moskova’da bulunuyor.

Vitalik aynı zamanda Rusya Başkanı Vladimir Putin’in de blockchain’den haberdar olduğunu ve teknolojiyi saran heyecanın dorukta olduğunu belirtti. Buterin ziyareti sırasında Putin ile görüştü ve bazı medya kuruluşlarının iddiasına göre bu buluşma Vitalik’in gelmek için koyduğu bir şarttı. Görüşme esnasında Buterin Rusya’da geliştirdiği teknolojilerin sunduğu fırsatları açıkladı ve görünüşe göre Başkan da bu fikirleri destekledi. Putin’in dijital ekonomiye olan ilgisi ve Rusya’nın şu anda ürünlerin dijital takibi, kimlik bilgisi ve dijital sahiplik haklarının korunmasıyla ilgili blockchain imkanlarını araştırması daha önce de basına yansımıştı.

Putin, Buterin and an Ether

Ekim 2017’de, Rusya’nın en büyük bankası Sberbank EEA’ya katıldığını duyurdu. Öncesinde, birliğe katılan tek Rus şirketi elektronik ödeme hizmeti sağlayan QIWI idi. Şimdiden, Sberbank denetmenler, ekonomi bakanı, diğer Rus bankalar ve Rusya’nın Uluslararası Ticaret Odası ile birlikte çalıştığını ve ‘akıllı’ bir kredi mektubu ve teminat mektubu üzerindeki testleri tamamladığını bildirdi.

Ağustos 2017’deki Rusya ziyaretinde, Buterin aynı zamanda Rusya’daki mobil iletişim ve bağlantı cihazları şirketi Yota Services CEO’su Vladislav Martynov ile de anlaşma sağladı. Anlaşma yeni bir oluşumu da beraberinde getiriyor, Ethereum Russia; bu birlik Rus hükümetinin sahip olduğu gelişim bankası Vneshtorgbank için yapı incelemesi, etkinlikler ve eğitim sağlayacak. Ek olarak, banka Ulusal Bilim ve Teknoloji Üniversitesindeki (MISIS) blockchain araştırması için de yeni bir merkezin gelişimini finanse edecek ve gelişim Ethereum Russia tarafından desteklenecek. Yeni merkez hem hükümet hem şirketlerle çalışarak hükümet hizmetleri için çözüm üretecek.

Ölümü hakkında yalan haberler

25 Haziran 2017’de Vitalik Buterin’in araba kazasında öldüğünü iddia eden yalan haberler Ether’in 4 milyar dolarlık piyasa değeri kaybetmesine yol açtı. Hikayenin kaynağı trol cenneti olan anonim görsel paylaşım platformu 4Chan idi. Ethereum kaybettiği tüm değeri geri kazansa da, bu olay Vitalik’in hem platform hem de tüm kripto para ve blockchain topluluğu için önemini göstermiş oldu. Belki de Bitcoin’in yaratıcıları tarafından sağlanan gizlilik fazlasıyla zeki bir karardı.

Şimdi

Bugünlerde Vitalik Singapur’da yaşıyor ve her zamanki gibi icadı üzerinde çalışıyor. Başlangıçta Ethereum protokollerinde üç kişi çalışıyordu ama Vitalik yakında takımın ona ihtiyaç duymayacağını umuyor.

Platformun geleceği hakkında da oldukça iyimser, Ethereum’un tek katilinin Ethereum olduğunu söylüyor. Buterin ve ekibi daha yeni, daha stabil, güvenli ve etkili Ethereum versiyonlarını yayınlamak için çalışıyor; önlerindeki en önemli hedefler ise ölçeklenebilirlik, optimizasyon, maliyet uygunluğu ve güvenlik.

Ödülleri

  • Thiel Fellowship Award, 2014
  • World Technology Award - IT Software Category, 2014
  • Fortune 40 Yaş Altı 40 Listesi
  • Forbes 30 Yaş Altı 30 Listesi

Blockchain ve geleceğine dair Buterin'den söylemler

“Bu kadar ilginç ve branşlar arası alanı kapsayan bir sektörde çalışma fırsatı bulduğum için gerçekten minnettarım. Burada alanında önde gelen kriptograflar, matematikçiler ve ekonomistlerle görüşerek dünya çapında on binlerce insanı etkileyen araçlar üretmelerine yardımcı olabiliyorum ve her hafta bilgisayar bilimi, ekonomi ve filozofi alanlarında ileri problemler üzerinde çalışma fırsatı buluyorum.”

Kaynak

“Bence ortaya çıkan sonucun büyük kısmı bu merkezi oyuncuların bazılarının bir miktar güçsüzleşmesi olacak.”

Kaynak

“Bitcoin saniyede üç işlemden biraz daha azını işliyor. Ethereum ise saniyede beş işliyor. Uber saniyede 12 hizmet sağlıyor. Blockchain'in Visa'nın yerini alması birkaç yıl sürecek.”

Kaynak

"Geçtiğimiz yılda iyimser hissetmemi sağlayan yegane şey gösterilen ilgi; sadece kripto para tarafı ve ether alıp tutan insanlar değil, uygulama oluşturmaya gösterilen ilgi.”

Kaynak

“İlk kez günde 500.000 işlemi geçtik. Eğer hesaplayamıyorsanız bu saniyede yedi işlem demek.”

Kaynak